Röportaj: Dilek BOZKURT ÖZGENÇ Son zamanlarda lezzet avcılarının radarına yakalanan bir mekanı ve onun bu başarısının sırrını bu ay sizlere aktaracağız. Antalya’nın en bilindik yeri olan TRT’deki Beton Kahve Karşısında yer alan Divan-ı Sofra; 2018’in başında açılmasına rağmen geçen bu kısa zamanda çok büyük bir ilgiye mazhar olmayı başarmış. Başarının arkasında yatan nedenleri, kurumun adının özelliğini, lezzet çeşitlerini ve tabi ki bundan sonraki hedef ve hayallerini Divan-ı Sofra’nın kurucusu, sahibi Mesut Torun’a sorduk o da tüm samimiyetiyle ve içtenliğiyle yanıtladı… Akdeniz ve Anadolu Mutfağının Lezzet Divan-ı olan Divan- Sofra; 200 Kişilik Salon 40 Kişilik VIP Toplantı Salonu 30 Kişilik Yer Sofrası Salonu ile Toplamda 270 kişi kapasitesiyle Antalya’nın en tarihi en bilindik yeri olan TRT Beton Kahve karşında hizmet veriyor. Yaptığı turizm işi nedeniyle pek çok bölge ve coğrafyadaki Anadolu lezzetlerini tatma imkanı yakaladığını belirten Divan-ı Sofra’nın sahibi ve kurucusu Mesut Torun,“Müşteri tarafındayken çok fazla tecrübem oldu, Divan-ı Sofra benim yeme-içme üzerine ilk işim. Ama müşteri tarafındaki tecrübelerimi, bilim, akıl ve işin ehli insanları bir araya getirme becerimle birleştirdim. Bu anlayış ve yaklaşım da kısa zamanda karşılık buldu” diyor.“Kapıdan Müşteri Girecek Diye Bakmadık”…2017’nin Kasım ayında hizmete giren Divan- Sofra’nın resmi açılışı Ocak 2018’de gerçekleşti. Açılış öncesi yapılan hazırlıkları, açılış gününü ve sonrasındaki bugüne kadar geçen süreyi Mesut Torun şu sözlerle aktardı: “Binayı komple bir tadilattan geçirdik, ciddi bir yatırım yaptık. Mekanımız üç katlı, giriş katta 200 kişilik bir salon ve mutfağımız var. Birinci katta toplantı salonumuz var. 25-30 kişi yemeklerini yiyerek toplantılarını yapıp, sunumlarını gerçekleştirebiliyor. U düzeni olduğu zaman yaklaşık 40 kişiye kadar hizmet verebiliyoruz. Özellikle sivil toplum kuruluşları, dernekler tarafından bu alanımız büyük ilgi görüyor. Yan tarafta 20 kişilik yer sofrası düzeninde olan küçük gurup ya da aileler için tasarlandığımız özel bir odamız var. Bunun yanı sıra mekanımızda çocukları da unutmadık. Çünkü bize ağırlıklı olarak aileler ve çocuklu aileler geliyor. Bu yüzden çocuk oyun park alanımız da mevcut. Biz bu hazırlıkları yaptıktan sonra 2018 yılının Ocak ayında resmi açılışımızı yaptık. Antalya protokolü yoğun ilgi gösterdi. Valimiz, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, sivil toplum kuruluşlarımızın başkanları başta olmak üzere geniş çaplı bir katılım oldu o gün. Hepsine bir kez daha katıldıkları için teşekkür ediyorum. O gün bugündür de çok şükür ilgiden alakadan yana bir sıkıntımız olmadı. Allah’a hamd olsun, burayı açtık ve kapıdan kim girecek diye bakmadık, hiç endişemiz olmadı. Geçen sekiz ayda ilgi ve alaka gayet iyi. Yeni bir işletme yeni bir isim olmamıza rağmen masraflarımızı çıkartıyoruz, personele ve gelen müşterimize mahcup olmuyoruz.”Müşterilerimiz Sabitleşti… Lezzetleri kadar adıyla da kendinden bahsettiren Divan-ı Sofra bakın ne anlama geliyormuş, Mesut Torun ismin hikayesini şu sözlerle açıklıyor: “ Divan’ın kelime anlamı yüksek düzeyli devlet adamlarının kurduğu büyük meclis anlamına geliyor. Sofra da zaten Türkçe’den gelen bir kelime. İşte biz bu iki güzel kelimeyi birleştirdik. Hocalarımıza, akademisyenlere de danıştık onların da olurunu aldık. Yani soframıza gelen her misafirimizi bir divan üyesi kadar önem vererek karşılıyoruz Divan-ı Sofra’da.”Geçen süre zarfında müşteriler tarafından da onaylandıklarını vurgulayan Mesut Torun bunun sırrını şöyle açıklıyor: “Kullandığımız ürünleri sanki evimize alıyor gibi satın almamızı yapıyoruz. Kaliteden taviz vermemek adına kullandığımız etten sebzeye kadar en birinci sınıf ürünleri tercih ediyoruz. Etlerimizi buradaki özel bir alanımızda dinlendirip ilgili departmandaki ustalarımız tarafından kendileri tarafından işlenerek müşterilerimize sunuyoruz. En basit olarak lahmacun bile yaparken kullandığımız et ve karışıma özen gösteriyoruz. Ya da bir kavurma menümüzde sadece et bulunuyor. Çünkü insanlar evlerinde yemek yermiş gibi hissetsin, aynı güvende korkusuzca yemeklerini yesinler istiyoruz. Çok şükür ki bunu başardık. Öyle ki kebap ustam bana aynı müşteri üç kez üst üste gelir ve memnun kalırsa bu iş olmuştur demişti. Biz bunu fazlasıyla yaşıyoruz, artık bu aidiyeti oturttuk. Müşterilerimiz sabitleşti, biliniyoruz, güveniliyoruz.”Lezzet kadar verilen hizmetin ve servis kalitesinin de çok önemli olduğu yeme-içme sektöründe personel kalitesi ve sayısı da çok önemli. Bugün yaklaşık 50 kişilik bir ekiple çalışmasını sürdüren Divan-ı Sofra işin ehli ustalarının yanı sıra servisteki güler yüzlü, hızlı ve çözüm üreten personeliyle de adından söz ettiriyor. Öyle ki ilk yılları olmasına rağmen geçen Ramazan Ayı’ndaki iftar yemeklerini başarıyla atlattıklarını hiçbir aksaklık olmadan her gün dolup taştıklarını belirten Mesut Torun, gelecek yıl için daha da iyi bir şekilde Ramazan’a hazırlanacaklarını ifade etti. Torun, “Ramazan ayındaki iftar zamanları bizim için gerçek bir sınavdı. İlk yılımız olmasına rağmen ne yemek, ne hız, ne servis ne de memnuniyet anlamında bir şikayet almadığımız gibi oldukça da beğenildik. Bu da bu işi ne kadar iyi yaptığımızı gösterdi, bize güven ve güç verdi.”Lezzetleriyle de Baş DöndürüyorAkdeniz ve Anadolu Mutfağının Lezzet Divan-ı olan Divan-ı Sofra’nın zengin menüsünde yok yok… Canınız arabaşı, köy tavuğu, bamya ya da mercimek çorbası çektiyse Divan-ı Sofraya uğrayabilirsiniz. Bu kadar mı elbette değil. Izgaralardan, fırın çeşitlerine, tatlılardan, kebap ürünlerine kadar pek çok lezzetin buluştuğu Divan-ı Sofra’nın bir önemli artısı da kalite fiyat dengesini çok iyi oturmuş olması. Öyle ki benzersiz incelikteki gerçek lahmacun lezzeti sadece 8TL iken, 1,5m uzunluğundaki etli ekmek 16Tl. Gelin; Divan-ı Sofra’daki diğer öne çıkan lezzetleri Mesut Torun’dan dinleyelim, Divan-ı Sofra’ya gelip de tatmadan gitmememiz gereken lezzetleri bize kendisi anlatsın: “Kebap için Antep’li bir ustamızla çalışıyoruz, fırın ve pide çeşitlerimizle de oldukça iddialıyız. Bunun dışında Antalya’da az olarak bulabileceğiniz ve tatmadan gidilmemesini tavsiye edeceğim Konya usulü tirit, kuzu şişten yapılan tirit ve kavurmalı tirit seçeneklerimiz var. Beyti, patlıcan kebabı, tandır, İskender, kavurma ve güveç seçeneklerimizle de misafirlerimizi ağırlıyoruz” Şube Sayımızı Arttırmayı DüşünmüyoruzSanılanın aksine büyümeyi şubeleşme yerine hali hazırdaki mekanı daha da bilinir ve sevilir bir konuma ulaştırmakta gören Mesut Torun, Divan-ı Sofra’a için yakın zamanda başka şubeler açmayı düşünmediğini şu sözlerle açıklıyor: “Yıllardır iyi bir müşteri olarak sahada gördüğüm tecrübe bana gösterdi ki fazla şube olunca kurumun kalitesi düşüyor. O nedenle ben de fazla bir şubeleşmeyi şu an için doğru bulmuyorum. Şimdilik böyle bir düşüncem yok. Hedefim kısa zamanda kalitemizi ve bozmadan, çalışanlarımızla aile ortamı ve sıcaklığında bu işi devam ettirmek. Tabi hayat ve şartlar ileride ne gösterir ama fazla şube işin rengini tadını dokusunu bozuyor şimdilik böyle bir niyetimiz yok.”
Ekonomi
21 Temmuz 2018 - 19:21
Güncelleme: 21 Temmuz 2018 - 19:35
Divan Üyesi gibi karşılanmak isteyenlerin buluştuğu adres: DİVAN-I SOFRA
Açıldığı günden beri lezzet, ikram ve hizmet anlayışını değiştiren, Antalya’nın yeni lezzet durağı DİVAN-I SOFRAfiyat kalite dengesiyle de adından söz ettiriyor. Ailecek keyifli bir ambiyansta hoş sohbetlerin ve mükemmel lezzetlerin tadına varmak isteyenler; DİVAN-I SOFRA sizleri bekliyor…
Ekonomi
21 Temmuz 2018 - 19:21
Güncelleme: 21 Temmuz 2018 - 19:35