Mali sıkıntılar, her profesyonel kulüpte tartışmaları ve söylentileri de beraberinde getirir..
Antalyaspor’da olduğu gibi, sonucunda da “yönetimin görevi bırakması” gibi durumlar yaşanır..
Bunu normal karşılarım..
Ama..
Bir kulüp başkanının, o kulübe her anlamda büyük katkılar yapmış birine “teşekkür etmek” yerine onu suçlayarak, hatta çocuk gibi ağlayarak “ben bu işi bırakıyorum” demesini normal karşılayamam..
Çünkü, suçladığı kişinin Antalyasporluluğunu ve Antalyaspor’a katkılarını/hizmetlerini görmezden gelmek, bana göre “nankörlük”tür..
…
“DESTEK VERMEDİLER”
Evet, Antalyaspor Başkanı Ali Şafak Öztürk’ten bahsediyorum..
Süper ligin en genç kulüp başkanı..
- “Antalyaspor’un başarısız lig performansı” konusunda basının karşısına çıkmadı, telefonlara bile cevap vermedi..
- “Menejerlerle ilgili iddialar” konusunda basın toplantısı yapmadı..
- “Sakat futbolcular alındı” iddiaları oldu, basın toplantısı düzenlemedi..
- “Bazı futbolcular, bazı futbolculara verilen ücreti çok bulup oynamıyor, takım bu yüzden başarılı olamıyor” iddiaları gündeme geldi, basın toplantısı yapmadı, hatta bu konuda kendisini arayan gazetecilere bile bir şey söylemedi..
Ama, “ben bırakıyorum” açıklaması için hemen basını çağırdı, konuştu/içini döktü ve kendisine soru sorulmasına bile fırsat tanımadan “ağlayarak” toplantıdan ayrıldı..
…
Söylediği birkaç cümleyi sizlerle paylaşmak istiyorum:
“Antalyaspor’un geçmişten gelen borçların ödenmesi hedeflerin sağlanması açısından gelir getirici projeler üretileceğini ifade ettiler biz de inandık göreve devam ettik..
Şu anda bulunduğumuz durumda hiçbir gelir kaynağı yapılmadı, bugüne kadar verilen sözler de bize karşı tutulmadı..
Bazıları Antalyaspor’un başarılı olmasını istemiyor ya da Antalyaspor’un bizimle başarılı olmasını istemiyor..
Yönetim olarak çok yorulmuş durumdayız, bu nedenle de daha pozitif düşünülen bir gelecek planlaması için olağanüstü genel kurul düşünüyoruz..”
…
BU AÇIKLAMALAR NİYE?
Ne oldu da, “büyük umutlar” beslenen, “takımı Avrupa arenasına taşıma sözü veren” Ali Şafak Öztürk böyle bir açıklama yaptı?
Söz verilip de gerçekleştirilmeyen “gelir getirici projeler” konusu nedir?
Anlatalım..
Biliyorsunuz, delikanlılık döneminden bu yana Antalyaspor’a her türlü katkıyı sağlamaya çalışan Menderes Türel, Antalyaspor’a sürekli gelir kaynağı yaratabilmek için, “moloz taşıma” işini meclis kararıyla kulübe verdi..
Bu, yılda 20 milyon liralık “sabit bir gelir” demekti..
Ancak, moloz taşıttıran müteahhitler, taşıma bedelinin çok yüksek olduğu konusunda Büyükşehir’e başvurdular..
Haklıydılar, çünkü Türkiye’nin en pahalı moloz taşıma işi Antalya’da yapılıyordu..
Büyükşehir de geçen gün yapılan meclis toplantısında, “moloz taşıma ücretlerinde indirim” yaptı..
Ardından, Ali Şafak Öztürk’ün yardımcısı olan işadamı bir proje geliştirerek, “bir taş ocağı alıp kulüp adına işletelim” dedi..
Ancak, kulübe gelir sağlayacağı öne sürülen bu taş ocağı konusunda “bazı engeller” çıktı..
…
İşte bu olaylar Ali Şafak Öztürk’ün, “ben bırakıyorum” açıklamasına neden oldu..
…
TÜREL CEVAP VERDİ
Ali Şafak Öztürk, basın toplantısında isim vermeden bu konularda Menderes Türel’i suçladı..
Suçlamakla da kalmadı, “Antalyaspor’a katkı sağlayanlara” teşekkür ederken, Türel’in adını bile anmadı..
Bunun üzerine Türel de buna sosyal medyadan dün şu cevabı verdi:
“Antalyaspor Başkanı’nın destek bulamadığını söyleyerek istifa kararı aldığını üzüntü ile öğrenmiş bulunuyorum..
Doğuştan beri Antalyaspor’un taraftarı olmak şerefini taşımış birisi olarak kesinlikle Kırmızı-Beyazlı kulübümüz üzerinden polemiğe girmeyi hiçbir zaman doğru bulmam..
Ancak, destek bulamadığını söyleyen kim olursa olsun şunları hatırlatmayı bir vazife olarak görürüm:
1- Acaba Türkiye’de hangi kulüp BELEDİYE kaynakları ile yaklaşık 50 milyon TL maliyetli, Avrupa’nın en modern çağdaş ve görkemli tesisine sahip olmuştur?
2- Türkiye’de hangi kulüp Belediye Meclis’inden oybirliği ile alınmış karar neticesinde yıllık en az 20 milyon TL sabit gelir kaynağına kavuşturulmuştur?
Daha sayılarını birçok madde sayarak arttırabileceğim desteklerimizi görmezlikten gelenlerin görmesi için değil, hayatını Antalyaspor’a adamış birisi olarak camiaya hatırlatma için bu açıklamayı yapma gereği hasıl olmuştur..”
…
Bunların dışında, CHP’lilerin projenin iptal edilmesi dahil yaptığı bütün engelleri bir bir kaldırarak 33 bin kişilik stadyum ve 10 bin kişilik spor salonu/kongre merkezinin bu kente kazandırılmasında “BAŞROLÜ” oynayan Menderes Türel için, “destek vermiyor” denmesi olacak şey değil doğrusu..
…
ŞAFAK’A TEPKİ İSTİFASI
Öte yandan..
Ali Şafak Öztürk’ün “destek bulamıyoruz” şeklindeki açıklamasına tepki sadece Türel’den değil, bizzat Öztürk’ün yönetiminden de geldi..
Hem de bir “istifa” duyurusuyla birlikte..
Antalyaspor A.Ş. Yönetim Kurulu üyesi Nadire Konuk Akıncıoğlu, yönetimden istifa ettiğini şu cümlelerle duyurdu:
“Başkanımızın bizlere danışmadan ve temelleri kamuoyuna inandırıcı gelmeyen ve kentimizin en önemli bir kurumunu hedefe koyarak yaptığı açıklamayı doğru bulmadığım için, gururla yer aldığım ve merhum babacığım Atila Vehbi Konuk'un Kurucu Başkanı olduğu ve bizlere emanet ettiği Antalyaspor’umuzun Yönetim Kurulu üyeliğinden bu safhada affımı rica ediyorum..”
…
Hep söylüyor ve yazıyorum; ben Antalyaspor’u her yıl uluslararası arenada görmek istiyorum..
Tıpkı Barcelona gibi, turizmin başkenti bu kent bunu hakediyor..
Ama bunu yapacak, “aklı başında, vizyon sahibi, cesaretli” yöneticiler olmalı..
Ali Şafak Öztürk, Antalyaspor’un ağırlığını kaldıramamıştır..
“Ağlaması” da bundandır..