Ben bu korkuyu,1963 yılında Kıbrıs’ta,Binbaşı Nihat İlhan’ın eşi ve üç yavrusunu Rum faşistlerin katlettiği evi gezerken yaşadım.
Ben bu korkuyu, 1995 yılında Sırp faşistlerin Srebrenitsa ve Saraybosna’da yaptığı katliamı, Srebrenitsa ve Saraybosna sokaklarını dolaşırken yaşadım.
Ben bu korkuyu, Alman faşistlerin Yahudilere yaptığı soykırımı, 144.000 kişinin esir tutulduğu, 88.000 kişinin diğer ölüm kamplarına gönderildiği ve 33.000 kişinin son nefesini verdiği Dresden ve Terezin Nazi Kampı’nı gezerken yaşadım.
Ben bu korkuyu, 1992 de Ermeni faşistlerin Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı’da (Hocalı katliamı) 106 kadın, 70 den fazla yaşlı olmak üzere 613 Azeriyi vahşice şehit ettiklerini gördüğümde yaşadım.
Ben bu korkuyu, alçak PKK terörist ve faşistlerinin 1993 deki Başbağlar köyündeki 33 sivil vatandaşımızı şehit ettiğini öğrendiğimde yaşadım.
Ben bu korkuyu, 11 Eylül 2001 tarihinde Arap faşistlerinin İkiz kulelere saldırmasıyla, (o tarihte eşimin görevi nedeniyle Almanya’da bulunduğum için) Alman faşistlerinin Müslümanlara bakışlarında yaşadım.
Ben bu korkuyu, faşist IŞID teröristlerinin Yezidi ve Türkmen kadınlarına yaptıkları işkence ve tecavüzleri televizyonda gördüğümde yaşadım.
Ben bu korkuyu, ABD nin faşist askerlerinin Irak’ı kurtarma bahanesiyle Irak’taki bir milyonu aşkın kadına yaptıkları zulmü gördüğümde yaşadım.
Ben bu korkuyu, faşistlerin Maraş ve Çorum olaylarında hamile kadınları öldürmesinde yaşadım.
SON SÖZ;
Demogojiyi bırakıp bulun, Malatya’daki Alevi vatandaşlarımıza bu korkuyu yaşatan“kana susamış canavar ruhlu faşistleri” bulun, çünkü bunlar Alevi,Sünni,Yezidi hepimizin evini işaretlediler, çünkü bunların amacı, güzel ülkemizi Yugoslavya’ya,Irak’a,Suriye’ye çevirmek,çünkü bunlar bir gün Arap baharı adıyla,bir gün özgürlük getirmek vaadiyle,bir gün Dinler arası diyalog söylemiyle karşımıza çıkanKadife eldivenli kana doymamış şeytanlar.
Ve lütfen bizde dikkatli olup, ilk önce kapı komşumuzu suçlamayı bırakalım!!