"Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadelede Şeffaflık ve Dijitalleşme Anahtar Rol Oynuyor"

“Kayıt dışı ekonomi, sadece vergi kaybına yol açmakla kalmaz; aynı zamanda haksız rekabeti körükler, sosyal güvenlik sistemine zarar verir ve ekonomik istikrarı tehdit eder. Bu nedenle hem bireysel hem kurumsal düzeyde sorumluluk alınması şart. Şeffaflık ilkesini benimsemek ve dijital altyapıya geçişi hızlandırmak, bu mücadelenin temel taşlarını oluşturuyor.”

Dijital Uygulamalar Kayıt Dışılığa Engel Oluyor

Elbeyi, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın hayata geçirdiği e-fatura, e-arşiv, e-defter ve e-irsaliye gibi dijital uygulamaların işletmelerin kayıt altına alınmasında büyük kolaylık sağladığını vurguladı. Bu sistemlerin hem muhasebe süreçlerini kolaylaştırdığını hem de denetimi mümkün kıldığını belirterek şöyle devam etti:

“Artık teknoloji bize bu konuda çok güçlü araçlar sunuyor. İşletmelerin dijitalleşmeye direnmek yerine bunu bir fırsata çevirmesi gerekiyor. Daha şeffaf, daha izlenebilir ve daha güvenli bir yapı oluşturmak hem iş dünyasının hem de ülke ekonomisinin yararına olacaktır.”

Mali Müşavirlere Önemli Sorumluluk Düşüyor

Kayıt dışı ekonomiye karşı topyekûn bir mücadelenin gerekliliğine vurgu yapan Elbeyi, mali müşavirlerin de bu süreçte rehberlik görevini üstlenmesi gerektiğini ifade etti:

“Biz mali müşavirler olarak sadece vergi beyannamesi hazırlayan değil, aynı zamanda işletmelere yön veren, onları bilgilendiren ve dijital dönüşüm süreçlerinde destek olan kişileriz. Özellikle küçük işletmelerin bu değişime ayak uydurmasında bizlere büyük görev düşüyor.”

Sadece Mali Değil, Sosyal Bir Mesele

Kayıt dışı ekonominin yarattığı sorunların sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal adalet açısından da ciddi sonuçlar doğurduğuna dikkat çeken Elbeyi, sözlerini şu şekilde tamamladı:

“Kayıt dışılık, adil vergi yükünü bozar, sosyal güvenlik sisteminde açıklar oluşturur ve toplumda güven duygusunu zedeler. Herkesin elini taşın altına koyması, geleceğimizi daha sağlam temellere oturtmak açısından son derece önemli.”