Antalya’nın genç, dinamik ve siyasi deneyimini AK Parti ailesinde küçük yaşlarda kazanmış olan Kadın Kolları İl Başkanını yakından tanıyalım.***Bu kadar genç ve dinamik bir başkanla enerjik bir sohbetin olacağına eminiz. Sizi yeni tanıyanlar için kısaca kendinizden bahseder misiniz?Öncelikle çok teşekkür ediyorum. Açıkçası insanlarla iletişim halinde olmanın vermiş olduğu bir enerji bu. 1991 yılında Antalya’nın Elmalı ilçesinde doğdum. 3 kardeşiz. İlk ve orta öğrenimimi Elmalı’da tamamladıktan sonra geleneklerine bağlı ve şehrine âşık bir ailede büyümem sebebiyle üniversite eğitimimi de Antalya, Akdeniz Üniversitesi’nde aldım. Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü mezunuyum, aynı zamanda proje yazarıyım. Üniversite döneminde 25 proje yazdım, 15 tanesi farklı alanlarda ödüle layık görüldü. Şehrimiz için güzel projelere imza atacağıma inanıyorum. 5 yıllık evliyim. Üç buçuk yaşında bir kızımız var. Eşimle ortak işlettiğimiz franchise firmamızda ticaretle uğraşıyoruz.AK Parti’ de uzun yıllar emek vermiş biri olarak beklentileri de yükseltiyorsunuz, Antalya ve 19 ilçesi için hedefleriniz nelerdir ve bir proje yazarı olarak öncelikli projelerinizden bahseder misiniz?Anne ve babamın kurucu olması sebebiyle AK Parti ailemizle 11 yaşında tanıştım. Benim için AK Parti; aile demek. Sevgi, saygı, emek demek. Bu ailede olmak bir fidana su vermek gibi bir şey. Bu fidan büyüyüp koca çınar oluyor. O çınarın büyümesinde ufacık bir katkı sağladıysam ne mutlu bana.
Hedeflere gelince, Antalya’da gönlüne dokunmadığımız insan kalmasın istiyorum. Siyasi görüş farklılıklarına bakılmaksızın Antalya halkımızın yanında olmak, derdiyle dertlenip çareler ararken, sevinçlerine ortak olmak istiyorum. Kalplere girmek, gönüller almak siyasetin ötesinde bir şeydir. Bu konuda yönetimime ve ekibime çok güveniyorum. Proje bazlı düşünen biri olarak ekibimizle beraber gönüllere yol olacak sağlam projeler düşünüyoruz. Bunların başında engelli bireylerimiz, gençlerimiz ve kadınlarımızla ilgili değişen dünyaya oranla, ihtiyaçlar kapsamında yenilikçi ve üretken projeler olacak. İyi projeler insan hayatında olumlu değişikliklere sebep olur. Bu sebeple insan odaklı proje yazmayı çok seviyorum. Göreve geldiğimden bu yana 9 ay geçti. Pandemi sürecinde maddi sıkıntıları olan aileler temel gıda gereksinimlerine odaklanmışken, okuldan uzak, bunalmış çocuklarımızın ihtiyaçlarına yetişmekte güçlük çektiler. Bu süreçte 19 ilçemizde kıymetli hazinelerimiz çocuklarımız için, ‘Küçük bir tebessüm için bir mont bir bot’ projesini hayata geçirdik. Onların yüzünde biraz olsun gülümseme, gönüllerinde ferahlık oluşturabilmek adına giriştiğimiz bu projelerimizin devamı da gelecek. Ak kadınlar olarak hızlı bir giriş yapıldı 2021 yılına. AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları’nda bayrak değişimi oldu. AK Parti Kadın Kolları 6. Olağan Kongresi'nde AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Lütfiye Selva Çam, bayrağı Ayşe Keşir'e devretti. Bu konuda neler söylemek istersiniz? Göreve Selva Başkanımızla geldim. Selva Başkanımız ve birim başkanlarımızdan her konuda büyük destek aldım. AK Parti, bizleri eğiten, yetiştiren ve geliştiren bir okul. Bizlere, kadın ne kadar güçlü durursa o kadar güzel işler başarabileceğini öğrettiler. Diklenmeden dik durmayı öğreten Selva Başkanımızdan ve yönetiminden Allah razı olsun. Bizde görevler verilir, istenmez. Bu hangi görev olursa olsun öncelik daima görevi layıkıyla yerine getirmektir. Bizim için makam, mevki gelip geçicidir. Bizler geride bıraktıklarımızla anılırız. Selva Başkanımızdan bayrağı devralan Ayşe Başkanımızın, özveri ve hassasiyetle bayrağı daha da ileriye götüreceğine inanıyorum ve Ayşe Başkanımızla güzel işler yapmak için sabırsızlanıyorum.
AK Parti’de sürekli yeni gelişmeler, değişimler, iyileştirmeler mevcut. 2023 seçimleri için Ak Kadınların Başkanı olarak siyasi anlamda nasıl bir strateji planı çiziyorsunuz?Siyasette yer alıyorsak ve bize 24 saat yetmiyorsa mutlaka bir strateji geliştirmemiz gerekiyor. Liderimiz, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın inançla çizdiği bu kutlu dava yolunda planlı ve düzenli çalışmak, hedeflerimize ulaşmamızda, projelerimiz ve planlarımızı hayata geçirme noktasında büyük önem kazanıyor. Siyasetçinin her günü farklı, dolayısıyla düzenli çalışmak verimi de beraberinde getiriyor.
Stratejiler kazanmak üzerine kuruludur. Biz insan kazanmak için yola koyuluyoruz. 19 ilçemizin 911 mahallesinde birebir yer almak, insanlarla iletişimde olup, bizi bekleyen herkesin kapısını çalacağız, beklemeyenlere de Tanrı misafiri olacağız.Herkesi kucaklayan, özgün ve samimi bir yapınız var. AK Partili kadınları temsil ederken, değerleri muhafaza eden ama yeni oluşumlara da açık bir kadın görüyorum. Giderek yükselen bir ivmeyle üyelik sayıları da artıyor. Bu artışta sizin rolünüz nedir? Köy kökenliyim, samimiyeti severim. Samimiyet insanın fıtratında vardır. İnsan olmak samimi olmayı da beraberinde getirir. Özümü kaybetmeden yaratılanı Yaradan’dan ötürü sevmektir gayem. Üyelik çalışmalarına gelince güçlü bir kadın teşkilatımız var. Diğer siyasi partilerin ana kademelerinde yapamadıklarını, biz kadın kongrelerimizde ve teşkilatlarımızda yaptık. 19 İlçede görev alacak arkadaşlarımızla birebir görüşmeler yaparak birbirimizi yakından tanıdık. Güçlü bağlar kurduk. Bu durum üyelik çalışmalarımıza yansıdı. Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi kaleyi içten fethedeceğiz. Bir kadının gönlüne girmek demek, ailenin gönlüne girmek demektir. Üyelik çalışmalarında da ak kadınlarımızın etkisi çok fazla. Ben teşkilatıma güveniyorum, teşkilatım da dokunduğu kadınlara.
“Bir Bot Bir Mont” Projeniz ile ilçe ilçe dolaşıp, çocukların yüzlerini güldürdünüz. Parti üyesi olsun olmasın herkese, her ihtiyaca yetişmeye çalıştınız. Farklı parti üyelerinden nasıl tepkiler aldınız?Bu projede amaç küçük kalplere ulaşmaktı. Bazı konulara siyaset üstü bakmak gerekir. Parti gözetmeksizin kime nasıl fayda sağlayabiliyoruz, buna bakıyoruz. Hiçbir projemizde siyasi sebep aramaksızın insanlara dokunmayı amaç edindik.Son olarak başta Antalya kadınlarına ve halkına nasıl bir mesaj vermek istersiniz?Kadın, aile demektir. Aile ise köklerimizle kurduğumuz en güçlü bağdır. Ailesini, kökünü, geçmişini silen ülkeler, dünya tarihinde hep başarısız olmuşlardır. Önemle rica ediyorum; Ailemize, gelenek, göreneklerimize kısacası köklerimize sahip çıkalım. Bizler köklerimize, ananelerimize ne kadar bağlı olursak o kadar başarılı nesiller yetiştirmiş oluruz. Yeniçağa ayak uyduran, gelişimi gözeten, araştırmaya yönelen nesillerimiz olsun ama bunların yanında Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.S)’i, Osman Gazi’yi, Yavuz Sultan Selim’i, Abdülhamit Han’ı, Atatürk’ü bilen, anlayan evlatlar yetiştirelim. Bizler mazisini bilen ve sahip çıkan evlatlar yetiştirirsek, ben inanıyorum ki gelecekte kendinden emin, gücü geçmişinden alan, dik duran, dış mihraplara eğilmeyen bir ülke haline geleceğiz. Bunun temelindeki en kıymetli unsur yine kadın, yine anne. Kadın ne kadar güçlü olursa, yetiştireceği evlatlar da o kadar güçlü olacaktır. Bu anlamda Antalya’nın bütün kadınlarına güveniyorum. Röportaj: Özge Atalay GÜRÜN
Hedeflere gelince, Antalya’da gönlüne dokunmadığımız insan kalmasın istiyorum. Siyasi görüş farklılıklarına bakılmaksızın Antalya halkımızın yanında olmak, derdiyle dertlenip çareler ararken, sevinçlerine ortak olmak istiyorum. Kalplere girmek, gönüller almak siyasetin ötesinde bir şeydir. Bu konuda yönetimime ve ekibime çok güveniyorum. Proje bazlı düşünen biri olarak ekibimizle beraber gönüllere yol olacak sağlam projeler düşünüyoruz. Bunların başında engelli bireylerimiz, gençlerimiz ve kadınlarımızla ilgili değişen dünyaya oranla, ihtiyaçlar kapsamında yenilikçi ve üretken projeler olacak. İyi projeler insan hayatında olumlu değişikliklere sebep olur. Bu sebeple insan odaklı proje yazmayı çok seviyorum. Göreve geldiğimden bu yana 9 ay geçti. Pandemi sürecinde maddi sıkıntıları olan aileler temel gıda gereksinimlerine odaklanmışken, okuldan uzak, bunalmış çocuklarımızın ihtiyaçlarına yetişmekte güçlük çektiler. Bu süreçte 19 ilçemizde kıymetli hazinelerimiz çocuklarımız için, ‘Küçük bir tebessüm için bir mont bir bot’ projesini hayata geçirdik. Onların yüzünde biraz olsun gülümseme, gönüllerinde ferahlık oluşturabilmek adına giriştiğimiz bu projelerimizin devamı da gelecek. Ak kadınlar olarak hızlı bir giriş yapıldı 2021 yılına. AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları’nda bayrak değişimi oldu. AK Parti Kadın Kolları 6. Olağan Kongresi'nde AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Lütfiye Selva Çam, bayrağı Ayşe Keşir'e devretti. Bu konuda neler söylemek istersiniz? Göreve Selva Başkanımızla geldim. Selva Başkanımız ve birim başkanlarımızdan her konuda büyük destek aldım. AK Parti, bizleri eğiten, yetiştiren ve geliştiren bir okul. Bizlere, kadın ne kadar güçlü durursa o kadar güzel işler başarabileceğini öğrettiler. Diklenmeden dik durmayı öğreten Selva Başkanımızdan ve yönetiminden Allah razı olsun. Bizde görevler verilir, istenmez. Bu hangi görev olursa olsun öncelik daima görevi layıkıyla yerine getirmektir. Bizim için makam, mevki gelip geçicidir. Bizler geride bıraktıklarımızla anılırız. Selva Başkanımızdan bayrağı devralan Ayşe Başkanımızın, özveri ve hassasiyetle bayrağı daha da ileriye götüreceğine inanıyorum ve Ayşe Başkanımızla güzel işler yapmak için sabırsızlanıyorum.
AK Parti’de sürekli yeni gelişmeler, değişimler, iyileştirmeler mevcut. 2023 seçimleri için Ak Kadınların Başkanı olarak siyasi anlamda nasıl bir strateji planı çiziyorsunuz?Siyasette yer alıyorsak ve bize 24 saat yetmiyorsa mutlaka bir strateji geliştirmemiz gerekiyor. Liderimiz, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın inançla çizdiği bu kutlu dava yolunda planlı ve düzenli çalışmak, hedeflerimize ulaşmamızda, projelerimiz ve planlarımızı hayata geçirme noktasında büyük önem kazanıyor. Siyasetçinin her günü farklı, dolayısıyla düzenli çalışmak verimi de beraberinde getiriyor.
Stratejiler kazanmak üzerine kuruludur. Biz insan kazanmak için yola koyuluyoruz. 19 ilçemizin 911 mahallesinde birebir yer almak, insanlarla iletişimde olup, bizi bekleyen herkesin kapısını çalacağız, beklemeyenlere de Tanrı misafiri olacağız.Herkesi kucaklayan, özgün ve samimi bir yapınız var. AK Partili kadınları temsil ederken, değerleri muhafaza eden ama yeni oluşumlara da açık bir kadın görüyorum. Giderek yükselen bir ivmeyle üyelik sayıları da artıyor. Bu artışta sizin rolünüz nedir? Köy kökenliyim, samimiyeti severim. Samimiyet insanın fıtratında vardır. İnsan olmak samimi olmayı da beraberinde getirir. Özümü kaybetmeden yaratılanı Yaradan’dan ötürü sevmektir gayem. Üyelik çalışmalarına gelince güçlü bir kadın teşkilatımız var. Diğer siyasi partilerin ana kademelerinde yapamadıklarını, biz kadın kongrelerimizde ve teşkilatlarımızda yaptık. 19 İlçede görev alacak arkadaşlarımızla birebir görüşmeler yaparak birbirimizi yakından tanıdık. Güçlü bağlar kurduk. Bu durum üyelik çalışmalarımıza yansıdı. Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi kaleyi içten fethedeceğiz. Bir kadının gönlüne girmek demek, ailenin gönlüne girmek demektir. Üyelik çalışmalarında da ak kadınlarımızın etkisi çok fazla. Ben teşkilatıma güveniyorum, teşkilatım da dokunduğu kadınlara.
“Bir Bot Bir Mont” Projeniz ile ilçe ilçe dolaşıp, çocukların yüzlerini güldürdünüz. Parti üyesi olsun olmasın herkese, her ihtiyaca yetişmeye çalıştınız. Farklı parti üyelerinden nasıl tepkiler aldınız?Bu projede amaç küçük kalplere ulaşmaktı. Bazı konulara siyaset üstü bakmak gerekir. Parti gözetmeksizin kime nasıl fayda sağlayabiliyoruz, buna bakıyoruz. Hiçbir projemizde siyasi sebep aramaksızın insanlara dokunmayı amaç edindik.Son olarak başta Antalya kadınlarına ve halkına nasıl bir mesaj vermek istersiniz?Kadın, aile demektir. Aile ise köklerimizle kurduğumuz en güçlü bağdır. Ailesini, kökünü, geçmişini silen ülkeler, dünya tarihinde hep başarısız olmuşlardır. Önemle rica ediyorum; Ailemize, gelenek, göreneklerimize kısacası köklerimize sahip çıkalım. Bizler köklerimize, ananelerimize ne kadar bağlı olursak o kadar başarılı nesiller yetiştirmiş oluruz. Yeniçağa ayak uyduran, gelişimi gözeten, araştırmaya yönelen nesillerimiz olsun ama bunların yanında Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.S)’i, Osman Gazi’yi, Yavuz Sultan Selim’i, Abdülhamit Han’ı, Atatürk’ü bilen, anlayan evlatlar yetiştirelim. Bizler mazisini bilen ve sahip çıkan evlatlar yetiştirirsek, ben inanıyorum ki gelecekte kendinden emin, gücü geçmişinden alan, dik duran, dış mihraplara eğilmeyen bir ülke haline geleceğiz. Bunun temelindeki en kıymetli unsur yine kadın, yine anne. Kadın ne kadar güçlü olursa, yetiştireceği evlatlar da o kadar güçlü olacaktır. Bu anlamda Antalya’nın bütün kadınlarına güveniyorum. Röportaj: Özge Atalay GÜRÜN