Çalışmayı çok seviyor, lüksten nefret ediyor… Ama güzel giyindiğini söylüyor. Okumaya, yazmaya, sinemaya, tiyatroya kısaca kültür sanata âşık biri var karşımda… Özgürlükleri savunmayan partimden bile olsa yoldaşım olamaz diyor. Samimi konuşmaları ile bazen gözleri de doluyor… Samimiyetse samimiyet, dobralıksa dobralık var bu röportajda… Klişeden uzak hayatın içinden geçiyoruz bu röportajla… Antalya’nın doğru yönetilmediğine dikkat çekiyor. Çok göç alan bir ilçe olan Kepez’i çok iyi bildiğini dile getiriyor. Sağlık, tarım, turizm alanında ki eksiklikleri dile getiriyor… İşte CHP' li siyasetçi Garip Erdoğan’dan çok özel ve içten açıklamalar…RÖPORTAJ: ESRA KÖKSALAntalya doğru yönetilmiyor Merhaba Sayın Erdoğan. İlk olarak sizin Antalya ile ilgili izlenimlerinizi öğrenmek istiyoruz. Bir siyasetçi olarak Antalya’yı nasıl görüyorsunuz?Eğitim sorunlarının büyüdüğü, turizmin, tarımın git gide tükendiği ve işsizliğin de giderken büyüdüğü bir kent burası. Antalya’da nitelikli iş hayatına adapte edilecek formüller üretmek lazım. Hem sanayide, hem ticarette, hem turizmde gelecek nesilleri yetiştirmek lazım. Antalya çok güzel bir kent ancak doğru yönetildiğini düşünmüyorum. Ulaşım, sağlık, eğitim, kentsel dönüşüm bunların hepsi yağmalanmış vaziyette.Meslek okulları vurgusu Her şey yağmalanmış vaziyette dediniz. Ülkemizdeki en büyük iş gücü sorunu nedir sizce?Nitelikli personel ihtiyacı duyan sektörlerin birçoğunda olduğu gibi ara elemanı yok artık. Tornacı yok, tesviyeci yok, kalıpçı yok, duvarcı yok, boyacı yok. Kalifiye eleman sıkıntısı yaşıyoruz. Artık kimse bu işleri yapmak istemiyor. Kafamızı kuma gömmüş gibiyiz. Meslek okulu dedik. Aklımıza imam hatip geliyor. Oysa imam hatip te bu ülkenin bir gerçeği. Tabi ki bunlar olmalı. Bunlar yapılmalı. İmam hatipleri siyasi beslenme alanı görürseniz onlara da yazık edersiniz. Türkiye’nin gerçek meslek okullarına ciddi anlamda ihtiyacı var. Meslek okullarının hayata geçirilmesi lazım. Bu ülkeyi temsil eden sendikalardır, emekli örgütleridir, stklardır. Plansız programsız üniversitelerin kapısı açılmış onlarca mezun veriyoruz ancak iş bulamıyorlar. Gidişat çok kötü… “Kepez evimiz Garip babamız”Geçen yıl seçim döneminde sizin de seçim müziğiniz Çukur dizisinden uyarlandı. Kepez halkı modern kabadayı dizisi olan Çukur’un İdris Koçavalı karakteri ile aranızda hangi benzer yönleri görmüş olabilir? Çukur’daki İdris Baba karakteri hastaların doktoru, kötülerin korkulu rüyası, mahallenin babasıydı. Sanırım Kepez’lilerde beni öyle bildi. Hiçbir zaman ezen bir insan olmadım. Her zaman lafını esirgemeyen biriydim. Halkın içinde olursanız varsınız. Ben halkı seviyorum. Tüm mesele inandırıcılıkta. Kepez halkı beni içten, kendilerinden biri olarak, lafını esirgemeyen biri olarak gördüler. Kepez çok göç alan bir kentin çok kültürlü bir ilçesidir. Farklı gelenekleri var. Bende bu yaşamın bir parçasıyım. Geçen yıl Kepez Belediye Başkanlığı için aday adaylığım için çalışma arkadaşlarımız seçim müziğimi Çukur dizisinden esinlenerek yaptılar. “Kepez Evimiz Garip Babamız” dediler. Nasıl ki Çukur’u izlerken insanlar bir parça kendilerini o yaşamda buluyor. Kepezliler de harbiliği, doğruluğu, iyiliği, sahiplenmeyi ve özveriyi bizde buldu.Kepez benim hayalimdiPeki, Kepez sizin için ne ifade ediyor? Kepez’de seçimin sonucunu nasıl tahmin ettiniz. Sizce Kepez neden kaybedildi? Ve kongre seçimlerinde CHP Kepez için aday olacak mısınız?Ben 40 yıldır Kepez’de yaşıyorum. Kepez benim hayalimdi. Son 5 yıldır sokak sokak dolaştım. 60 mahallesinin her birini avucumun içi gibi bilirim. Ne sorun var, ne yapılması gerek bilirim. Kepez’in İYİ Parti’ye verilmesini bekliyordum. Aday yapılan arkadaşa (Murat Dinç) bir sözüm yok. Onun kusuru da yok. Tanımam etmem. Bir arkadaş vasıtasıyla telefonda bir kere konuştuğum ve adaylığım için bana, ‘Hayırlı olsun, sana katkı koyarım’ diyen bir insandır. Ama şu da bir gerçek Kepez’in kazanılması için Kepez’i iyi bilmek gerekir. Sebep zaten ortada. Son sorunuza gelince; aday olmayacağım.Çocukluktan solcu gençliğe Çukur’a bu kadar yakın hissettiğinize göre sizinde hayatınızda zorluklar oldu. Bize çocukluğunuzdan ve sol ile başlayan mücadelenizden biraz bahseder misiniz?Beni herkes Kürt bilir. Ama ben göçmenim. Kafkas göçmeniyim. Benimde çocukluğum Ağrı’da geçti. Çok yoksul bir çocukluk yaşadım. Bundan hiç utanmıyorum. Topal bir babam vardı. Allah rahmet eylesin. Çok güzel bir insandı. Annem ise hademelik yapardı. Annem beni çalışarak büyüttü. Müthiş sevgiyle büyüyen bir çocuktum. Okudum öğretmen oldum. Sonra Türkiye Devrimci Hareketi ile buluştum. Eski bir devrimci solcuyum. Gençken TÖB-DER’ de aktif mücadele ettim. 12 Eylülde zulüm gören her insan gibi bende çok çektim. Belki onlar gibi fiziksel zülüm görmedim ama pskilojik şiddet çok gördüm. O dönem karanlık bir dönemdi. İlk öğretmenlik yıllarım Demre’deydi. İlk yıllar çok sıkıntı çektim.
Siyaset
26 Kasım 2019 - 22:19
Güncelleme: 26 Kasım 2019 - 22:42
Siyaset bir duruş işidir
“Hayat geçmişin içindedir. Geçmişi unutmayacaksın. Bugünü dünden çıkaracaksın. Dünden bugünü çıkarırken de hayatın içerisinde hissettiğiniz gibi yaşayacaksınız” diyen CHP’li siyasetçi Garip Erdoğan, CHP Kepez İlçe Başkanlığı için aday olup olmayacağını da Akdeniz Bülten Haber Dergisine açıkladı.
Siyaset
26 Kasım 2019 - 22:19
Güncelleme: 26 Kasım 2019 - 22:42