Ercan bey sizi kısaca tanıyabilir miyiz?İstanbul'da Kumkapı semtinde 1961 yılında dünyaya geldim. Çocukluğum ve gençliğim Bakırköy'de geçti. 78 kuşağının insanlarıyız biz. 12 eylül döneminde cezaevinde yattık. Bunun bedelini ödedik. Lisede öğrenciydim eğitimim yarıda kaldı. Her türlü eziyeti çektik. O dönem Halkevleri Başkan Yardımcılığı yaptım. Bakırköy'de CHP Gençlik Kolları bünyesinde de yer aldım. Darbe döneminde Gazetecilik mesleğinde de bulundum. 78 kuşağında olduğumuz için o mürekkebi yaladım. Her türlü hamallığını yaptım. Gazete dağıttım, matbaanın tozunu yuttum. İstanbul'da iş dünyasının bir gazetesi olan Rapor gazetesini dağıttım. Gırgır, Fırt gibi dergilerin matbaalarında çalıştım. Sokağa çıkma yasağının olduğu dönemlerde bir tek muhabirlik yapamadım. İstanbul'dan Alanya'ya 1992 yılında 30 yaşındayken geldim. 30 yıldır da Alanya'da yaşadım, yaşıyorum. Sigortacılık işini yürütüyorum. Siyaseti hep takip ettim yeniden içinde yer almak istedim ve Türkiye'de solun gerçek temsilcisi Demokratik Sol Parti'nin Alanya İlçe Başkanlığını yürüttüm. Alanya Belediye Başkan Adaylığı sürecini yaşadım ve sevgi ve özlemle anıyorum Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete intikalinin 81.yıldönümünde DSP Antalya İl Başkanı seçildim.78 Kuşağı'nda yer almak nasıl bir duyguydu?Bizim kuşak 78’lilerin kuşağı olarak anılıyoruz. Ağırlıklı olarak üniversite öğrencileri, ama lise ve ortaokullara dahi uzanan, hayatın her alanında yer alan, yurtsever, bağımsızlıktan yana, anti-emperyalist ve anti-faşist, 80 darbesinden sonra cezaevine düşen, o dönemde fişlenen bir kuşak.O günkü siyasi hareketlerin isimlerini buraya sığdıramayız ama eksiklerimiz ve hatalarımız olsa da, devrime inanan bir gençlik yapısı ağırlıklı olarak vardı. Evimizi, ekmeğimizi, elimizdeki parayı ve her şeyimizi bölüşürdük. Ölümüne giderdik. Özveriliydik.Özgürlükler anlamında bakıldığında darbe döneminde kısıtlamalar vardı. Bugün ile kıyaslama yaparsanız farklar nelerdir? O günün Türkiyesi ile bugünün Türkiyesi arasında çok fark var. Gazeteciler günümüzde hapiste yatıyor. Böyle bir durumda özgürlükten bahsedebilir miyiz? Edemeyiz. Ağzını açan sosyal medyada bile yazsa hemen soruşturma geçiriyor. Şimdi Başkanlık sistemi adı altında bir diktatörlük rejimi var. Hepimiz TV'de görüyoruz. Gözaltı süreleri çok uzadı. Bir giriyorsun 4 sene sonra çıkıyorsun. Umudumuz var inşallah özgür düşüncenin hakim olduğu güzel günler göreceğiz. Her şey rayına oturacak.DSP'nin bir silkelenmeye ihtiyacı olduğu aşikar, bu köklü parti eski günlerine yeniden dönecek mi?Darbeden sonra kurulan ilk parti olan partimizin 14 Kasım 2019 tarihinde 34.kuruluş yıldönümünü kutladık. Partimizin kuruluş yıldönümünü kutlarken, kurucumuz ve kuramcımız Bülent Ecevit’i bir kez daha rahmet ve minnetle yâd ediyorum. Örgütümüz beni bu göreve layık gördü sağolsunlar varolsunlar. Bir devrimci olarak söz veriyorum DSP'yi Antalya'da eski günlerine taşıyacağız. DSP'nin gücünü bugün tüm Türkiye bilir. İktidar olduk, koalisyonlarda yer aldık. 3 kez hükümet kuran bir partinin ayağa kalkması gerekir ve kalkacak da Bütün DSP'li yoldaşlarımı bu iktidar yürüyüşüne davet ediyorum. İsminde yer alan Sol'un ne olduğunu herkese göstereceğiz. Rahmetli Onursal Genel Başkanımız Mustafa Bülent Ecevit'in kurduğu bu partiye sahip çıkacağız. Karaoğlan gibi bir değer yok. Genel Başkanımızın gösterdiği yolda, Atatürk'ün ışığında herkesi kucaklayarak, Antalya semalarında Ak güvercinleri uçuracağız. Güvercinler yuvaya geri dönecek.
Peki bunu nasıl yapacaksınız?Öncelikle bütün herkesle kucaklaşacağız. Herkesle kucaklaşmamız için sesimizi duyurmamız gerekir. Bugün yaygın ve yerel basında yeterince yer alamıyoruz. Yıllardan beri bizim partimize şerh koyuldu. TV'lerde gazetelerde DSP haberi yeterince çıkmıyor. Bir yayın organı çıkaracağız. DSP'nin sesini duyuracak bir yayın organı olacak. Geçmişte Güvercin isimli bir dergi vardı ama bu adı Halkçı gazetesiydi. Bunu yeniden canlandıracağız. Aylık olarak bunu yayınlayarak kitlelere çalışmalarımızı, ülke gündemine dair gerçekleri paylaşıp halkı bilinçlendireceğiz.Son yerel seçimlerde farklı siyasi görüşten isimler DSP'den aday olmuştu DSP'nin Antalya'daki tercihlerini nasıl buluyorsunuz?Kriterlerimize uygun olduğu sürece herkese kapımız açık. Diğer partilerde bulunmuş isimlerin aday olduğunu gördük. O dönem DSP İl Başkanlığı yapan Ahmet Çakmak beyefendinin gayretleri ile Antalya'da fark yarattığımızı düşünüyorum. Ben Alanya'da Belediye Başkan Adayıydım. İmkanların elverişsiz olmasına karşın Alanya'yı karış karış gezdim ve 960 oy aldım. Alanya sağ seçmenin yoğunlaştığı bir ilçe durumunda ve karşımda iki petrolcü vardı. MHP ve AK Parti'nin oluşturduğu Cumhur İttifakı adayı Adem Murat Yücel ile İYİ Parti-CHP'nin oluşturduğu Millet İttifakı'nın adayı Abdullah Sönmez'e karşı yarıştım. Serik'te Mehmet Habalı çok az farkla kaybetti. Kendisi bizimle beraber yürümeye devam edecek. İnanıyorum ki gelecek seçimde Habalı o koltuğa oturacak. Aksu'da İsa Yıldırım ile ciddi bir oy toplandı. Kemer'e ayrı parantez açmak gerekiyor. Kemer DSP'nin Antalya'daki zaferidir. Necati Topaloğlu hocamız bizim onurumuz gururumuzdur. Geçmişte değişik partilerde yer almıştır ama özünde Sosyal Demokrattır ve öğretmen emeklisi emekçi bir insandır. Bundan sonra DSP bayrağının dikili olduğu yer sayısı artacaktır. Ben buraya çıtayı daha yukarı taşımak için geldim. Örgüt arkamda, yönetici arkadaşlarımla uyumlu çalışarak, kimseyi kırmadan üzmeden DSP'yi Antalya'da ses getirecek seviyeye getireceğiz. Antalya'nın her metrekaresine ulaşıp vatandaşı kucaklayacağız. 15 Aralık 2019'da Olağan Kurultayımız var. Bu yükselişin miladı olabilir. Sloganımız Direnenler Her Zaman Kazanır. Biz bu hayatta direnenlerdeniz.CHP tabanın DSP'ye kayması yönündeki endişeyi her dönem yaşıyor. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?CHP ile DSP'nin tabanı aynı diyebiliriz. Darbeden sonra DSP kuruldu. Biz CHP'ye gönül koyduk. Seçimlerde Saadet Partisi'ne, İYİ Parti'ye gittiler ama bizi koalisyona almadılar. Onlarda şöyle bir sıkıntı var. Geçmişte olduğu gibi mecliste en ufak sıkıntı olduğunda DSP'ye geçiyorlardı. Biz CHP'nin varlığından rahatsız olmuyoruz. Onlar da bizden rahatsız olmasın. Bizim kurucu Genel Başkanımız CHP'nin de Genel Başkanlığını yaptı ama şunun altını çizmek gerekir ki Bülent Ecevit ve Rahşan Ecevit'in emekleri ile kurulan bu parti solun gerçek temsilcisidir. CHP'nin solu yeterince temsil edip etmediği tartışılır ama şunu vurgulamam gerekiyor ki biz her parti ile iyi geçinmek istiyoruz. Kavgacı bir yanımız yok.kuşağım, acılı kuşağım
acılarla sevinçleri böyle yoğun yaşamak
kimselere nasip olmadı.
bize düştü tarih ırmağının önünü açmak
gülsün diye geleceğin çocukları.Ahmet Erhan Röportaj: Murat ŞENTÜRK Fotoğraf: Abdültalip GÜNGÖR
Peki bunu nasıl yapacaksınız?Öncelikle bütün herkesle kucaklaşacağız. Herkesle kucaklaşmamız için sesimizi duyurmamız gerekir. Bugün yaygın ve yerel basında yeterince yer alamıyoruz. Yıllardan beri bizim partimize şerh koyuldu. TV'lerde gazetelerde DSP haberi yeterince çıkmıyor. Bir yayın organı çıkaracağız. DSP'nin sesini duyuracak bir yayın organı olacak. Geçmişte Güvercin isimli bir dergi vardı ama bu adı Halkçı gazetesiydi. Bunu yeniden canlandıracağız. Aylık olarak bunu yayınlayarak kitlelere çalışmalarımızı, ülke gündemine dair gerçekleri paylaşıp halkı bilinçlendireceğiz.Son yerel seçimlerde farklı siyasi görüşten isimler DSP'den aday olmuştu DSP'nin Antalya'daki tercihlerini nasıl buluyorsunuz?Kriterlerimize uygun olduğu sürece herkese kapımız açık. Diğer partilerde bulunmuş isimlerin aday olduğunu gördük. O dönem DSP İl Başkanlığı yapan Ahmet Çakmak beyefendinin gayretleri ile Antalya'da fark yarattığımızı düşünüyorum. Ben Alanya'da Belediye Başkan Adayıydım. İmkanların elverişsiz olmasına karşın Alanya'yı karış karış gezdim ve 960 oy aldım. Alanya sağ seçmenin yoğunlaştığı bir ilçe durumunda ve karşımda iki petrolcü vardı. MHP ve AK Parti'nin oluşturduğu Cumhur İttifakı adayı Adem Murat Yücel ile İYİ Parti-CHP'nin oluşturduğu Millet İttifakı'nın adayı Abdullah Sönmez'e karşı yarıştım. Serik'te Mehmet Habalı çok az farkla kaybetti. Kendisi bizimle beraber yürümeye devam edecek. İnanıyorum ki gelecek seçimde Habalı o koltuğa oturacak. Aksu'da İsa Yıldırım ile ciddi bir oy toplandı. Kemer'e ayrı parantez açmak gerekiyor. Kemer DSP'nin Antalya'daki zaferidir. Necati Topaloğlu hocamız bizim onurumuz gururumuzdur. Geçmişte değişik partilerde yer almıştır ama özünde Sosyal Demokrattır ve öğretmen emeklisi emekçi bir insandır. Bundan sonra DSP bayrağının dikili olduğu yer sayısı artacaktır. Ben buraya çıtayı daha yukarı taşımak için geldim. Örgüt arkamda, yönetici arkadaşlarımla uyumlu çalışarak, kimseyi kırmadan üzmeden DSP'yi Antalya'da ses getirecek seviyeye getireceğiz. Antalya'nın her metrekaresine ulaşıp vatandaşı kucaklayacağız. 15 Aralık 2019'da Olağan Kurultayımız var. Bu yükselişin miladı olabilir. Sloganımız Direnenler Her Zaman Kazanır. Biz bu hayatta direnenlerdeniz.CHP tabanın DSP'ye kayması yönündeki endişeyi her dönem yaşıyor. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?CHP ile DSP'nin tabanı aynı diyebiliriz. Darbeden sonra DSP kuruldu. Biz CHP'ye gönül koyduk. Seçimlerde Saadet Partisi'ne, İYİ Parti'ye gittiler ama bizi koalisyona almadılar. Onlarda şöyle bir sıkıntı var. Geçmişte olduğu gibi mecliste en ufak sıkıntı olduğunda DSP'ye geçiyorlardı. Biz CHP'nin varlığından rahatsız olmuyoruz. Onlar da bizden rahatsız olmasın. Bizim kurucu Genel Başkanımız CHP'nin de Genel Başkanlığını yaptı ama şunun altını çizmek gerekir ki Bülent Ecevit ve Rahşan Ecevit'in emekleri ile kurulan bu parti solun gerçek temsilcisidir. CHP'nin solu yeterince temsil edip etmediği tartışılır ama şunu vurgulamam gerekiyor ki biz her parti ile iyi geçinmek istiyoruz. Kavgacı bir yanımız yok.kuşağım, acılı kuşağım
acılarla sevinçleri böyle yoğun yaşamak
kimselere nasip olmadı.
bize düştü tarih ırmağının önünü açmak
gülsün diye geleceğin çocukları.Ahmet Erhan Röportaj: Murat ŞENTÜRK Fotoğraf: Abdültalip GÜNGÖR
Ercan Başkan ile birlikte, DSP'nin gerçek özünde o*** Sol gelişecek ve milyonlarca devrimci kardeşimiz partimiz ile kucaklaşarak, Demokratik Sol ideoloji ile iktidara yürüyecektir. Ülkemiz kaybettiği yıllarına ancak Demokratik Sol ile kavuşabilir...