ZULME KARŞI ÇIKMAK İMANIN GEREĞİDİRMüslümanlara yönelik ağır zulümlerin yapıldığını ifade eden Başkan Mehmet Yıldırım, “Bu türden işkenceler fiziksel veya zihinsel bozukluklarla, çoğu zaman da ölümle sonuçlanmaktadır. Batılı kaynaklara göre Doğu Türkistan'da Çin yönetimi tarafından kurulan 16 toplama kampı bulunuyor. Bu her Uygur ailesinden en az bir kişinin söz konusu kamplarda tutuklu olduğu anlamına gelmektedir. Tutuklu olanlar genellikle 20-40 yaş arasındaki Uygur erkeklerdir. Bu kamplardaki Uygurlar kendi inançlarını değiştirmeye ve Komünist Parti ideolojisine boyun eğmeye zorlanıyorlar." diye konuştu.ÇİNLİLER, UYGUR CAMİLERİNİ YIKIYORDoğu Türkistan'da yeni cami inşaatının yasaklandığını ve son iki sene içerisinde Doğu Türkistan genelinde yüzlerce caminin yıkıldığını, yüzlercesinin ise toplama kampı veya eğlence merkezleri olarak kullanıldığını belirten Yıldırım açıklamasının devamında şunları kaydetti:"2050 senesine kadar Dünyaya hakim olma rüyasına ulaşmayı hedefleyen Çin “Tek Çin Tek Millet” yaratma projesi kapsamında planın çok önemli bir kısmı olan Doğu Türkistan için Uygurların yok edilmesi veya tamamen Çinlileştirilmesi hedeflenmiştir. Hedefe ulaşmak için olağan üstü bir operasyona hızlı geçiş yapan Çin 70 senelik zulüm politikasını bir anda zirveye çıkardı. Çin Uygurlara “ya Çinli olacaksın ya da yok olacaksın” diyor. Çinlileştirmeyi hızlandırmak için ana okuldan itibaren Çince eğitim, Çince yemek, Çince giyim kuşam ve Çin kültürüne özendirme etkinlikleri gibi birtakım adımlar çok keskin bir şekilde yürütülmektedir. İkinci bir adımsa Doğu Türkistan halkının direncini kırmak ve birtakım beyin yıkama çalışmalarını tamamen gayri insanı bir biçimde bütün insani hak ve hukuku çiğneyerek tam hız yürütmektedir"ZALİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEMDoğu Türkistan halkının daha Çin Nazi Kamplarının yarattığı dehşet ve travmadan kendine gelemeden bu kez “Çinli-Uygur ikiz aile” genelgesinin yürürlüğe girdiğini belirten Yıldırım, şöyle devam etti:"Bu uygulama çerçevesinde Çin’in iç kesiminden Çinlileri özellikle seçerek Doğu Türkistan’a getirip ‘Uygur Çinli kardeşliği’ planı kapsamında Müslüman Türk ailelere taksim ediyorlar. Bazı ailelere erkek kadın Çinli yerleştirilmişken bazı ailelere ise sadece erkek Çinlilerin yerleştirilmektedir. Hatta bazı aile başı olan erkeklerin ‘ıslah kamplarında’ tutulduğu, evlere ise Çinli erkeklerin yerleştirilmesi toplumda ciddi kaygı ve sarsıntı yaratmıştır. ‘Çinli Uygur kardeşliğini pekiştirmek’, ‘Bölücülüğe karşı akrabalık tesis edelim’ sloganlarıyla başlatılan gayriahlaki, gayriinsani ve gayrihukuki bu uygulamalarla Doğu Türkistan Müslümanlarının yüreğini lime lime etmektedir. Artık bu zulme dur deme zamanı gelmiştir, geçmektedir. Antalya İHH olarak insanlık katledilmeden, yaşanan trajedi daha da büyümeden öncelikle hükümetimizi ve Birleşmiş Milletler Örgütünü, Doğu Türkistan’da yaşanan bu katliamı ve zulmü durdurmak üzere yetkili organlarını harekete geçirmeye ve etkili tedbirler almaya davet ediyoruz. Aksi halde bu katliama sessiz kalan her kurum, örgüt ve ülke, işlenen bu insanlık suçuna ortak olacaktır. Zalimler için yaşasın cehennem”
Gündem
20 Aralık 2019 - 17:45
İHH ANTALYA, DOĞU TÜRKİSTAN'IN SESİ OLDU
İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Antalya Şubesi, Cuma Namazı sonrası Muratpaşa Camii'nde düzenlediği 'Sessiz Çığlık' eylemi ile Doğu Türkistan’daki Çin zulmünü protesto etti. Cami bahçesinde toplanan çeşitli siyasi parti, sendika ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile çok sayıda vatandaş, "Doğu Türkistan'da zulme dur de" ve "Doğu Türkistan için ses ver" yazılı dövizler taşıdı.
Gündem
20 Aralık 2019 - 17:45