Haber: Esra KÖKSALTürk toplumunun en büyük özelliği de belki de önyargı… Örneğin ağzı maskeli kanserli hasta gördüğünde oturduğu yerden kalkan, yönünü değiştiren ya da ağzını kapayan insanları hayatımızda bir kez olsun mutlaka görmüşüzdür. Hâlbuki mikrop kapacak kişinin maske takan olduğunu bilmeden önyargılarımızla yaşamaya devam ettik. Gözlük kullanımını ise yeni sindirmiş bir toplum olarak doğuştan veya sonradan işitme kayıplı olup bir ömür cihaz kullanmak zorunda kalacak hastaları da hiç anlamadık. Özellikle ergenlik çağında işitme cihazı kullanan gençlerin toplum içinde yaşadığı en büyük sorunlardan biri de dalga geçilme, işaretle gösterme, arkadaş çevresine ayak uyduramama ve toplumdan dışlanma olarak karşımıza çıkıyor. Bu konuda en büyük görev ise Kulak İşitme Merkezi ve okullarda ki eğitimcilere düşüyor.Kullanmamazlık takmamazlıkEstetik açıdan küçük ve ten rengi cihazların Türkiye’ye özel üretildiğini belirten Koçak, her ne kadar toplumun ihtiyaçlarına göre işitme cihazları üretilse de yine de 18 yaş altı okul çağında ki hastalarda takmamazlık, kullanmamazlık söz konusu. Annenin babanın yanında takıp okulda cihazı çıkarıp kullanmayan öğrenciler var. Bilinçlendirmemize rağmen eğer işitme cihazını takmazsa sürekli işitme kaybının artacağını söylememize rağmen ne yazık ki göstermelik sadece ebeveynlerinin yanında cihaz kullanan hastalarımız var. Onu bir özür olarak kabul ediyorlar. Cihaz yapay zekalı olduğu için cihaz kaç saat takılıp takılmadığı belli oluyor. Ve bunlarla ilgili ebeveynlere bilgi verebiliyoruz. Normalde 8 saat takılması gereken bir cihazı 4 saat takıyorsa öğrenci bunu ailelere bildiriyoruz. Okulda cihazını cıkarttığı anlaşılıyor. İşitme cihazı tatbikatı yapmadan önce çocuğun onu kabullenmesi gerekiyor.Sürekli orada bir cihaz olacak psikologlar tarafından yardım almak gerekiyor” diye konuştu.Kulak İşitme Odyometristi Berkan Koçak, konuşmasına şu şekilde devam etti:Kulak İşitme ailesi olarak okul müdürleri ve öğretmenlerle önceden konuşuyoruz. Onlarda öğrencilerle konuşuyor ve o çocuğa kimse eliyle işaret veya senin kulağında kulaklık var şeklinde bir şey söylemiyorlar. Bunun yanında öğrenciyle işitme engelliler öğretmenimiz irtibat halinde oluyor. İşimiz daha çok pediatri ağırlıklı. Biz bu konuda çok hassasız. Her yıl okullar açılmadan önce 18 yaş altı hastalarımızı bir yerde topluyoruz. Ve orada yine konuşma yapıyoruz. Dışarıda vakit geçiriyoruz. Yeni bir dönemin vermiş olduğu zorluklardan bahsediyoruz.
Sağlık
25 Aralık 2017 - 21:53
İşitme kaybına psikolojik destek
Türkiye’de özellikle gözlüğü yeni sindirmiş bir toplum olarak işitme cihazına karşı önyargılarla özellikle 18 yaş altı pediatri hastaları karşı karşıya kalıyor. Bu konuda her yıl düzenli olarak ailelere brifing verdiklerini dile getiren Kulak İşitme Odyometristi Berkan Koçak ergenlik çağı hastalara işitme kaybının gerekirse psikolog desteği ile çok iyi bir şekilde anlatılması gerektiğini vurguladı.
Sağlık
25 Aralık 2017 - 21:53