MÜSİAD Antalya Şube Başkanı
“Güçlü bir Türkiye için daha yapacak çok işimiz var” diyen Ramazan Kalken’le MÜSİAD Antalya Şubesi olarak ürettikleri projeleri de konuştuk ticaret hayatındaki geçmişini ve gençlere tavsiyelerini de…İş dünyasına olduğu kadar toplumun diğer kesimleri için de örnek bir eğitim, rehberlik, danışmanlık merkezi haline gelen, uygulama ve çalışmalarını profesyonel düşünce zeminine oturtan, “kamu yararına dernek” statüsüne sahip güçlü bir “Sivil Toplum Kuruluşu” olan MÜSİAD, ülkemiz için elini taşın altına koyan derneklerin başında geliyor. Birlik ve beraberlik ruhuyla ülkemizin maddi ve manevi yönden gelişmesine katkıda bulunmayı misyon edinen MÜSİAD’ın Antalya Şubesi’nin başkanı olan Ramazan Kalken ile AKDENİZ BÜLTEN dergisi okurları için keyifli bir röportaj yaptık. Biz sorduk, Ramazan Kalken tüm içtenliği ile yanıtladı. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Antalya Şube Başkanı Ramazan Kalken’i tanıyabilir miyiz? 1974 Antalya doğumluyum. İlk, orta ve liseyi Antalya'da bitirdim. Daha sonrasında 98 -99 yılında ufak çaplı ticarete atıldım.1993-2010 yıllarındaAntalya'da ilk kurulan yerel radyolarımızdan Tulu Radyo'da basın sektöründe yer aldım.2010 yılından sonrada radyoculuğu bırakarak daha öncede başladığımız ticarete biraz daha ağırlık vermeye başladık. 1998'de 5 ortakla başladığımız ticarette farklı sektörlerde ticaret denemelerimiz oldu. 2002 yılında farklı 5 arkadaşla personel ve öğrenci taşıma sektörüne girdik. 2015 yılına kadar ortak olarak devam etti sonrasında ayrıldık. Fakat ben halataşımacılık sektöründe devam ediyorum. Bu arada 2006 yılında inşaat sektörüne girdik. O yıldan bu yana da inşaat sektöründe ağırlıklı olarak faaliyet gösteriyoruz. Şu anda iş yoğunluğumuzun büyük kısmını inşaat sektörü alıyor. Şimdi plastik kutuyla alakalı yeni bir sektöre giriyoruz. Onunda son hazırlıkları bitti. Özellikle tarım sektöründe kullanılacak. Bu yıl içinde start vermiş olacağız.Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) ile tanışmanız nasıl ve hangi yıl oldu? 2002 yılında MÜSİAD ile tanıştım. Hidayet Atay'ın MÜSİAD başkanı olduğu dönemlerde zaten derneğimizi biliyorduk. Askerden geldikten sonraki süreçte gençlik kurulunun kuruluş aşamaları vardı. O ekipte yer aldık. 2004 yılında ana kademeye geçtik. 2005 yılından bu yana da anakademedeyiz. Gençlik kurulundan bu tarafa yönetim kurulunun farklı noktalarında görev aldık. Geçtiğimiz yıl yapılan Antalya Şubesi'nin Olağan Genel Kurulu'nda başkanlığa seçildim.MÜSİAD Antalya Şubesi’nin kuruluş aşamalarını, üye sayısı ve yarattığı değer hakkında bilgi verir misiniz? Antalya MÜSİAD 1997 yılında kuruldu. Büyük emeklerle, gayretlerle kurucularımız çok dik durarak ciddi çalışarak bugünlere geldi. Her gelen başkanımız çıtayı yükseltti. Antalya MÜSİAD şu anda gençlik kuruluyla beraber 150 üyesi olan ve 2017 yılı sonu itibariyle Antalya'da 25 bin civarında istihdamı olan işadamlarının oluşturduğu bir dernek. MÜSİAD olarak bizim; “3 Ü'müz” var. Yani; Üye için, Ülke için, Ümmet için çalışmak. Üye için çalışırız, üyenin kişisel ve kurumsal gelişimiyle alakalı MÜSİAD muazzam bir bilgi birikimine sahip bir dernektir. Üyemiz istediği anda bu bilgiye ulaşabilir. Hem akademik hem icra anlamında ciddi bir datası vardır. Ülke için gayret ederiz çalışırız. Üretim, istihdam, ekonomiyle alakalı üretkenlik gayretlerimiz devam ediyor. Tüm bu çalışmalarımızda gözettiğimiz gayelerden birisi de İslam Ümmetinin birlikteliğine, güçlenmesine ve kalkınmasına hizmet etmektir.Peki MÜSİAD Antalya Şubesi olarak hangi projelere imza attınız? Üyelerimize yönelik eğitim seminerlerimiz, yeni çıkanlar kanunlar yönetmeliklerle alakalı bilgilendirmelerimiz, proje ve desteklerle alakalı kendi bünyemizde barındırdığımız personelimizle vermiş olduğumuz desteğimiz bulunuyor. Ayrıca; iş hayatları ve üyelerimiz arasındaki ticaretle ilgili gelişimi sağlama hususundaki çalışmalarımız, birde sosyal sorumluluk projelerimizi sürdürüyoruz. Mesela Ekonomi Ajandası diye geleneksel hale getirdiğimiz bir programımız vardı. 2018 yılında da bu etkili projeyi devam ettirmeyi planlıyoruz. Milli Eğitim ile yapmış olduğumuz ‘Dislektik’ çocukların eğitimiyle alakalı bir projemiz var. Türkiye'de bu konuda bir boşluk vardı. Aslında ülke adına yapılan çalışmaların başlangıçlarından bir tanesi diyelim. Çünkü Milli Eğitim bünyesinde olan ve Milli Eğitim’in tespit ettiği yaklaşık 200 bin civarında dislektik çocuğumuz var. Bunların eğitimiyle alakalı maalesef kadrolarımızda eğitimli uzmanlarımız yoktu. Biz bu alanda farkındalık oluşturmak adına ilk etapta Antalya merkezdeki eğiticilerin eğitimlerini tamamladık.Şu anda 2018 yılında bu eğitimleri alan eğitimcilerimiz Antalya’nın tüm ilçelerindeki eğiticilerin eğitimlerini gerçekleştirecek. Onun planlamasını yapıyoruz. Bu projeye de bu şekilde Antalya'dan başlamış olduk. Diğer bir projemiz; biliyorsunuz bizim Genç MÜSİAD adıyla bir gençlik kurulumuz var. Bu kurul 18-29 yaş arasında olan gençlerimizden oluşuyor. Onların bir kısmı kendi iş hayatlarında devam ediyor olsa da bir kısmı da üniversitelerde okuyorlar. Biz özellikle üniversitedeki gençlerimize yönelik"24 Çok Geç" sloganıylabir çalışma gerçekleştirdik.Bu proje çerçevesinde öğrencilerimizin üniversitede görmüş oldukları teorik bilgilerini pratik bilgiyle ve saha tecrübesiyle birleştirmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Bu konudaAkdeniz Üniversitesiyle protokol yaptık. Nasip olursa bu projeyi Antalya Bilim Üniversitesi ile de yapacağız. Bu protokoller çerçevesinde öğrencilerimiz üyelerimizin işyerlerinde, fabrikalarında yarı zamanlı çalışarak okulda aldıkları teorik bilgileri pratikle birleştirecek ve tecrübe kazanmış olacaklar.Onun dışında 2017 yılında turizm sektörüyle ilgili rapor yayınladık. Turizmi 12 aya yayma konusunda alternatiflerden birisi olabileceğini düşündüğümüz Helal Turizm alanında dünyada ilk kez 'Helal Turizm Raporu'nu yayınladık. Bununla ilgili dünyada ilk çalışmayı kongre ile İspanya yaptı. İkinci olarak Hırvatistan, 2017 Nisan Ayı’nda da Türkiye yaptı. Bu açıdan bakınca Dünya’nın Helal Turizm Pazarı’nın farkına varıp bu alanda çalışmalar yapmaya bizden önce başladığını görüyoruz. Hazırladığımız raporumuz ise dünyada ses getirdi. Singapur, Güney Kore ve Almanya'dan Helal Turizmle ilgili beraber çalışabiliriz diye bizimle irtibata geçenler oldu. Bakıldığında 2016 yılında helal turizm harcamaları 156 milyar dolar. Bu tutarın 2020 de 220 milyar dolarları bulacağı tahmin ediliyor. Türkiye helal turizmle ilgili hemen yakın çevrede, maksimum 3 ila 3,5 saat uçuş mesafesinde 450 milyon Müslüman nüfusa hitap ediyor. Yakınımızda ciddi bir pazar var. Helal turizm kıstaslarına uygun hizmet veren Türkiye'deki 63 tesisin 28’i Antalya'da bulunuyor. Biz raporumuzda helal turizmin standartlarının belirlenmesi hususunu teklif ettik. Bizim öncelikli olarak sahip çıkmamız gereken bir mevzu diye düşünüyoruz. Bu süreçte de (HAK) Helal Akreditasyon Kurumu kuruldu. Bundanda çok memnun olduk. Türkiye'de de bu hususa sahip çıkılmış oldu. İnşallah bu ciddiyetle devam eder. Antalya Valimiz Sayın Münir Karaloğlu'nun da yönlendirmesiyle Uluslararası Helal Turizm Derneği'ni kurduk. Türkiye'den bu hususa gönüllü, sektör içinde olan, ciddi anlamda potansiyeli olan arkadaşlarımız öncülük ettiler. Artık helal turizmle ilgili çalışmalara MÜSİAD olarak onların yanında partner olmak suretiyle devam edeceğiz. Helal turizm konusunda helal turist profili ile ilgili Dünya’da ilk olarak bizim gerçekleştirdiğimiz bir anket çalışmamız oldu. Antalya'daki helal turizmkonspetinde hizmet veren tesislerde yaptığımız anket çalışmalarıydı. Verileri toplandı. Bunuda 2018’in ilk aylarında İngilizce ve Türkçe olarak Dünya kamuoyuyla paylaşacağız ve her yıl devam edecek bu rapor.Uluslararası çalışmalarımız kapsamında Nijerya'dan bir ekip bekliyoruz şu anda. Birlikte Afrika Ticaret Merkezi'ni Antalya Ofisini kuracağız. Bunun Türkiye'nin farklı illerinde örnekleri var. Bir ayağı da Antalya'da olmuş olacak. Fiziki mekanı hazır. Şu anda onların gidip standartlara uygun diyerek tefriş etmelerini bekliyoruz.Tarımla ilgili çalışmalarımız kapsamında daMÜSİAD Nijerya öncülüğünde Nijerya'da tarım sektöründe faaliyet gösterenüreticilerin Türkiye'ye ziyaretleri kapsamında Antalya’da misafir edeceğiz. Bu konuda üniversitemiz ile görüşmemiz var. Tarım İl Müdürlüğümüz ile de inşallah bu hususta görüşmemiz olacak. Onların da destekleriyle misafirlerimize burada birkaç günlük program yapıp, kendi bilgilerini arttırıcı eğitimler vermeye çalışacağız.Yine Gıda Tarım ve Hayvancılık Sektör Kurulumuzun MÜSİAD Akademi diye Tarım İlMüdürlüğü ve Ziraat Fakültemizdeki hocalarımızla çalışmaları var. Bu çalışmamızda devam ediyor. 2018 yılı içinde deinşaallahMÜSİAD Akademiyi de faaliyete geçirmiş olacağız.Ramazan Kalken’den Gençlere Tavsiyeler: Gençlere genel bir tavsiye anlamında şunu söyleyebilirim; hangi işi yapıyorsak, hangi sektörde faaliyet gösteriyorsak, hangi birimde görevliysek elimizden geldiğince o işin en iyisini yapmaya gayret etmek gerekiyor. Biz hangi işi yaparsak yapalım en iyisini yapma gayretimiz bizi zaten başarıya götürüyor. Bir başka şey; özellikle çalışma hayatına yeni başlayan arkadaşlarımıza da acizane tavsiyemiz; hiçbirşey bilmiyormuş gibi varsayarak o işe girdiklerinde aslında başarıda geliyor. Çünkü o zaman sürekli öğrenmeye açık oluyoruz. Bilmediğinizde kendinizi eksik hissediyor ve onunla ilgili araştırmalar yapıyorsunuz. Kulağınız açık oluyor, duyduğunuz şeyleri hemen alıyorsunuz. Ama o işi biliyorum diye girdiğinizde ister istemez öğrenmeye kendinizi kapatıyorsunuz. Sadece bildiklerinizle o işi yapıyorsunuz.Son olarak; inşaat sektörüne de hakim bir isim olarak, sektörün bir değerlendirmesini yapar mısınız? Özellikle Antalya’daki inşaat sektörü nereye gidiyor?İnşaat sektöründe 2015 yılından bu yana ciddi bir durgunluk yaşıyoruz. Antalya'da ise Türkiye'deki bu durgunluğun bir misli daha fazlası yaşanıyor. Zira Antalya, Türkiye'de tarım ve turizmiyle öne çıkmış bir şehir. Arkasından inşaat geliyor. 2015 'deki Rusya uçak krizinden sonra bu mevzu Türkiye'ye bir sekte vururken Antalya'ya ya bir kat daha zarar verdi. Çünkü tarımın da turizminde başkenti Antalya. Bizde maalesef tarım ve turizmde Rusya'ya yüzdelik anlamda yoğun bir bağımlılık var. Rusya’yla yaşanan bu sıkıntı dolaylı olarak inşaat sektörünü de etkiledi. Çünkü Antalya’dabazı bölgeler Rusların yoğun yaşadığı yerler. O süreçte zaten satın almaktan vazgeçtiler. Bununla birlikte şehrin ekonomisi zarar görünce insanların gayrimenkul alımları da azaldı. İnşaat sektörü henüz daha rahatlamış değil.Önümüzde Antalya'da bir kentsel dönüşüm mevzusu var. Kentsel dönüşüm Antalya'da sektöre aslında bir hareketlenme getirebilir. Zira merkezi yerlerde yapılacak olan yeni yapılara ilgi ve alaka daha fazla olacağından sektör bu taraflarda enerjisini harcadığı takdirde merkezde taleplerin daha fazla olacağını, yatırım yapmak isteyenlerin daha fazla olacağını düşünüyorum. Ondan dolayı da kentsel dönüşüm hususunu önemsiyorum. MÜSİAD olarak da zaten kentsel dönüşüm ile ilgili geçmişte raporlarımız var. Belki kentsel dönüşümle ilgili ilk raporu hazırlayan STK'lardan bir tanesiyiz. Antalya kentsel dönüşüm hususunda özellikle yol alamadı daha. Bu hususta bizim kendi inşaat sektörümüz kentsel dönüşüm alanlarının belirlenmesiyle alakalı gerekli çalışmaları yapıp ilgili yerlere müracaatlarını yaptılar. Bu noktada MÜSİAD Antalya olarak bize bir görev düşerse o taşın altına elimizi koyarız.