Sessiz çığlık kitabı yazarı Rabia Karaca zorlu ve başarılı hayat hikâyesini Akdeniz Bülten okuyucuları için anlattı.1994 yılında Şanlıurfa’da dünyaya gelen Rabia Karaca, 10 kardeşli bir ailede büyüdü ve ‘Güneydoğu’da kız çocukları okumaz’ algısını kırarak hayalinin peşinden gitti. Okumaktı onun hayali. Ailesinin baskısına rağmen hayalinden vazgeçmedi. Şu an Açıköğretim Fakültesi’nde ikinci bölümünü okuyan Karaca, gündüzleri tarlada emek harcarken, gece evde fırsat buldukça ders çalıştı.
Küçük yaşta evlendirilecekti.
Kitabın sayfaları arasında uykuya daldığı zamanları unutmayan Rabia Karaca’nın bu azmi babasının desteğini almasını sağladı. Rabia babasının desteği ile birlikte hayallerine ulaşmanın heyecanını yaşadı. 16-17 yaşındaki kız çocuklarının çocukluklarını dahi yaşayamadan acımasızca evlendirildiği bir coğrafyada okuma arzusu ile yanıp tutuşan Rabia Karaca, evlendirilme korkusu ile okuma arzusu arasındaki kritik çizgide hapsolmuş hissediyordu. Kocaya verilmenin iyi bir şey olduğu söylenmesine karşın o, bunun hayallerini sona erdireceğini düşünüyordu.
Kız çocuklarına ışık oldu.
Kız çocuklarının kaderlerine razı gelmemelerini ve hayallerinin peşinden koşmaları gerektiğini savunan Sessiz Çığlık kitabının yazarı Rabia Karaca mücadelesini şöyle anlattı: “Kardeşlerim okusun diye haftanın 7 günü çalıştığım günleri biliyorum. Sırf kardeşlerim okusun diye. Aileme hep hayalim var ben okumak istiyorum diyordum. Çok zor oldu ama imkânsızı başarmak her zaman en güzelidir. İyiki yaşadım diyorum. Kitap okumayı çok seviyorum. Hayatta en mutlu olduğum an kitap okuduğum ve o kitabı bitirdiğim an. Kız çocuklarına ışık olduğumu düşünüyorum. Zaten hedefim buydu. Kitabım sadece kız çocuklarına yönelik değil aslında herkese yönelik. Bir mücadele hikâyesi zaten. Kitabı yazma amacım en çok kız çocuklarına ilham olmak ve bir şeyi isterken hiçbir zaman vazgeçmemeyi öğretmek. Ama sadece hayal kurmak yetmiyor. O hayalin peşinden gidip çalışmakta gerekiyor.
Herkesin kendi hayatında bir çabası var fakat bunu kitaplaştırmak çok farklı birşey. Gelecek olan kitabım da yaşanmış hikâyelerden ibaret olacak. Benim kendi jenerasyonuma tavsiyem mutlaka okumalarıdır.'' Haber : Sedef BİDAR
Küçük yaşta evlendirilecekti.
Kitabın sayfaları arasında uykuya daldığı zamanları unutmayan Rabia Karaca’nın bu azmi babasının desteğini almasını sağladı. Rabia babasının desteği ile birlikte hayallerine ulaşmanın heyecanını yaşadı. 16-17 yaşındaki kız çocuklarının çocukluklarını dahi yaşayamadan acımasızca evlendirildiği bir coğrafyada okuma arzusu ile yanıp tutuşan Rabia Karaca, evlendirilme korkusu ile okuma arzusu arasındaki kritik çizgide hapsolmuş hissediyordu. Kocaya verilmenin iyi bir şey olduğu söylenmesine karşın o, bunun hayallerini sona erdireceğini düşünüyordu.
Kız çocuklarına ışık oldu.
Kız çocuklarının kaderlerine razı gelmemelerini ve hayallerinin peşinden koşmaları gerektiğini savunan Sessiz Çığlık kitabının yazarı Rabia Karaca mücadelesini şöyle anlattı: “Kardeşlerim okusun diye haftanın 7 günü çalıştığım günleri biliyorum. Sırf kardeşlerim okusun diye. Aileme hep hayalim var ben okumak istiyorum diyordum. Çok zor oldu ama imkânsızı başarmak her zaman en güzelidir. İyiki yaşadım diyorum. Kitap okumayı çok seviyorum. Hayatta en mutlu olduğum an kitap okuduğum ve o kitabı bitirdiğim an. Kız çocuklarına ışık olduğumu düşünüyorum. Zaten hedefim buydu. Kitabım sadece kız çocuklarına yönelik değil aslında herkese yönelik. Bir mücadele hikâyesi zaten. Kitabı yazma amacım en çok kız çocuklarına ilham olmak ve bir şeyi isterken hiçbir zaman vazgeçmemeyi öğretmek. Ama sadece hayal kurmak yetmiyor. O hayalin peşinden gidip çalışmakta gerekiyor.
Herkesin kendi hayatında bir çabası var fakat bunu kitaplaştırmak çok farklı birşey. Gelecek olan kitabım da yaşanmış hikâyelerden ibaret olacak. Benim kendi jenerasyonuma tavsiyem mutlaka okumalarıdır.'' Haber : Sedef BİDAR