Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Sözcüsü ve Kepez Belediyesi Meclis Üyesi Bahattin Bayraktar'ın çobanlıktan başlayıp başarı merdivenlerini nasıl tırmanıp Antalya'nın siyaseti ve yerel yönetimlerinde sevilen ismi olduğunu sizler için derledik. "Başarının sırrı hiç şüphesiz ki DÜRÜST olmaktır” diyen Bahattin Bayraktar; söyleşimizde gençlere de önemli mesajlar göndermeyi ihmal etmedi. ‘Vatan, Millet, Bayrak’ kavramının temel ve asli kavramlar olduğuna vurgu yapan Bayraktar;"Ay yıldızlı bayrağın altında mutlu olan sağcısı solcusu hepsi bizim için çok değerli ve önemlidir. Söz konusu vatansa gerisi teferruattır" diyerek aslında siyasilere de önemli mesajlar vermiş oldu.Bayraktar ile sadece iş ve siyaset arenasındaki başarı hikayesi değil; Antalya'nın değişimi, yerel siyaseti, yerel yönetimi ve kentin hedeflerini de konuştuk. 15 Temmuz'u bir atom bombasına benzeten Bahattin Bayraktar, Antalya'yı ise birinci Menderes, ikinci Akaydın ve üçüncü Menderes dönemi olarak ayırarak yaşanan değişimleri Akdeniz Bülten okurları için paylaştı. Ne mutlu ki; kentin artık bira festivali ile değil hizmetlerle anılır duruma geldiğini de belirten Bahattin Bayraktar’la neler konuştuk neler?... Biz sorduk o anlattı, o anlattı biz sizler için haberleştirdik… Kendinizi Anlatarak Başlayalım. Bahattin Bayraktar Kimdir? 1987 yılında Antalya'ya geldim. Aslen Bayburt doğumluyum. 87 yılından bu yanada Antalya'da yaşıyoruz. Korkuteli'nden evliyim. Bir oğlumuz üç tanede kızımız var. Antalya'ya gelmeden önce memlekette çobancılık yapıyordum. Çobancılığı bırakıp Antalya'ya gelen ve burada kimseyi tanımadan inşaatlarda çalıştım. İyi bir kalıp ustasıydım. Sonra elektrikçide çalıştım. O zamanlar İhlas Holding'de gazete dağıtıcısı arıyorlardı. Bana bir bisiklet verdiler. Bisikletle gazete dağıtmaya başladım. Daha sonra motorla dağıtım yaptım ve ardından mağaza müdürü yaptılar. Daha sonra Döşemealtı, Kumluca ve Finike temsilciliği yaptım. İhlas Holding'de yaklaşık 9 yıl çalıştım. Orada pazarlamada Türkiye 10.su Antalya 1.si oldum 8 ay üst üste. Başarılı bir süreçteyken amcamın oğlu kendi işimizi yapalım dedi ve boya sektörüne geçtik. Bu sektörde de 2 yıl çalıştık ve o yıllar zirve yaptık. Daha sonra anlaşıp uzlaşarak dostane bir şekilde ayrıldık. Kendi işimizi kurduk. Boya bayiliği yaptım. Alanya'dan Kaş'a kadar boya dağıttık.AK Partiyle Tanışmanız Nasıl Oldu?Biz iş hayatında çalışırken o dönemlerde AK Parti’nin kurulması gündeme geldi. Antalya'daki kurucu abilerimiz başarılı olmamdan dolayı beni aralarında görmek istedi. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın da hayranıydık. Nasıl İstanbul'u ayağa kaldırdıysa Türkiye'nin de başına geçip yeniden ayağa kaldırsa diye herkesin gönlünde böyle bir arzu vardı. Belkide bu duaya dönüştü ve Allah da nasip etti. Merkez ilçede partiye başladıktan sonra daha sonra başkan yardımcısı oldum. Daha sonra merkez ilçe başkanı olarak atandım. Merkez ilçe çıkan yasayla kapatıldı. Yeni oluşan ilçelerden biride Kepez'di. Bende Kepez'de olmayı arzu ettim. O zamanki il başkanımız Hüseyin Samani de uygun gördü. Kepez'de kurucu ilçe başkanı olarak göreve başladım. Kepez'de de çok güzel başarılar elde ettik. 6300 olan üye sayımızı 6 yılda 53 bin üyeye çıkardık. Kepez'in çok sorunları vardı. Şimdi kepez artık o sorunların dışında farklı şeyler konuşur pozisyonuna geldi. Meclis Üyeliğine Giden Süreçten de Bahseder misiniz?Bu çalışmalarımız takdir topluyordu. Meclis üyesi olmamız doğrultusunda insiyatif oluştu ve bende aday oldum. Meclis üyeliği bence teşkilattan çok daha rahat. Meclis üyesi olduktan sonra çocuklarımın farkına vardım. Çocuklara daha çok vakit geçirebildik. Çocuklarda bundan son derece memnunlar.Bu ara kendimizi de geliştirmek için seminerler kurslar ve çalışmalara katıldık. Hayat zaten sizi eğitiyor ve çeviriyor. Aziz milletimiz en güzel eğiticidir diye düşünüyorum. Bu süreçte belki zaman ayıramadıklarımız çocuklarımızdır. Bu da bu millete hizmet etmenin bir bedeli olsa gerek. Ama her ne olursa olsun şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; İyikide çalıştık, iyikide koşturduk ve iyikide AK Parti'de kurucu olma şerefine nail olduk.Geleceğin Türkiye’sini ve Siyasetini nasıl görüyorsunuz?İnşallah Türkiye dünyanın geleceği için olmazsa olmazı bir ülkedir ve inşallah 2023 yıllarında dünyanın gelişmiş 10 ülkesinden biri olur. Bugün Amerika dünyaya yön veren ülkelerden birisi. Ama kendi menfaatleri söz konusu olduğu zaman insanları bir karınca kadar görmüyor ve ezip geçiyor. İngiltere, İsrail vb ülkelerde hep bunların uzantıları. Ama Türkiye dünyaya yön veren ülke olursa 'bir yaratılanı severiz yaratandan ötürü' felsefemiz ve inancımız gereği bütün insanlığa faydamız olacağını düşünüyorum. Onun için çok ama çok önemli bir süreçten geçiyoruz. Benim bir söylemim vardır. Ay yıldızlı bayrağın altında mutlu olan sağcısı solcusu hepsi bizim için çok değerli ve önemlidir. Söz konusu vatansa hepsi teferruattırdiyerek yolumuza ve yolculuğumuza bir ve beraber şekilde devam etmeliyiz diyorum.Antalya’ya dönecek olursak; Antalya’daki Siyaseti Nasıl Buluyorsunuz, Nasıl Yorumlarsınız? Antalya'da birinci Menderes Türel dönemi, ikinci Mustafa Akaydın dönemi ve üçüncü Menderes Türel dönemi var. Aslında Antalya solun kalesidir diyorlar fakat ben buna katılmıyorum. Antalya ezelinden beri Adnan Menderes'i ve ardından Demirel'i benimseyen bir şehirdir. Hatta bizim Menderes başkanımız, o zamanki siyasi aktörler babası ve amcaları çocuklarının ismini Menderes verdi. Başkanımız ismi Antalya'nın özünün sağ duyulu ve muhafazakar bir tabana sahip olduğunun göstergesidir. Bu, bu yönüyle böyle. Ama Antalya diğer yönüyle de Türkiye'nin dünyaya açılan kapısıdır. Antalya, Türkiye'nin misafir odasıdır. Bence Antalya, Dünya'nın en güzel şehridir. Bu bağlamda Antalya yerel siyaseti de çok çok önemlidir. Yerel siyasetteki hizmet bir şehrin kaderini, geleceğini, bir şehrin gelecekteki vizyonunu belirler. Birinci Menderes dönemde Antalya'da altyapısı olmayan, şehircilikten uzak bir kenti başkanımızın üstün gayretiyle altyapısı, üstyapı, altgeçitleriyle üstgeçitleriyle 81 vilayette hizmetleriyle konuşulan marka şehir haline geldi. Tabii aziz milletimiz bu hizmetler yapılırken; tabiki ortaya koyduğunuz o çalışma temposu bazen insanların sabrını taşırabiliyor. İnsanoğlu o rahatsızlığından dolayı Akaydın'ı getirmekle bir hata yaptığını gördü. Akaydın dönemi maalesef Antalya'nın en durağan, yok sayılan dönemlerinden biriydi. Sadece bira festivali ile hatırlanan bir dönemdi. Bir belediye başkanı bir şehrin önderi, bir şehrin modelidir. Böyle bir insanında kalkıp gençlere böyle bir model olması ve alkolik bir gençliğe yöneltmesi de bence talihsiz bir dönemdi. Üçüncü döneme gelecek olursak; Türkiye, Antalya ile ilgili vizyon projelerimiz vardı. Amerika'dan Feto'suna kadar bütün bunların Türkiye ile uğraşmaları neticesinde, 15 Temmuz bir atom bombasıdır ülkemiz için…Bütün bunlar size maddi ve manevi olarak çok şeyler kaybettirdi. Bunlara rağmen vizyon projelerimiz ve çılgın projelerimizden vazgeçmiş değiliz. Ama kısmen bir erteleme söz konusu olabilir. Bizler ise elimizden geleni yapıyoruz. Daha iyisini de yapmak için gayretimiz var. Gerek bakanımız gerek Menderes başkanımız, gerek milletvekillerimiz, gerek il başkanımız;hepsi Antalya'nın derdiyle dertlenen ve bu derdi de genel merkeze, cumhurbaşkanımıza aktarma noktasında el birliği ve gönül birliği noktasında içerisindedirler. Antalya'nın yarını bugünden daha güzel olacaktır. Aktif Siyaset Yapanlara Ne Tavsiye Edersiniz?Özellikle siyasi arkadaşlarımıza şunu söylemek istiyorum. Hangi parti olursa olsun her partinin bulunduğu beldeye, ilçeye ve şehre katmadeğer olma gibi bir düşüncesi vardır. Ama her partilide maalesef kendi içinde bir kendi enerjisini birbiriyle uğraşarak harcadığı bir süreç vardır. Buradan bütün partililere şunu söylemek istiyorum. Biz birbirimizle uğrayıp enerjimizi harcamak yerine bu enerjimizi Antalya'mız ve Türkiye'mize harcayalım diye söylüyorum. Bir insana bir makam nasip olmadıysa isterse bütün Antalya yanınızda olsun bu olmayacaktır. Hiç kimsenin ne gönlünü kırmaya, ne de enerjisini bu şekilde kırmaya değer. Dolayısıyla biz ufkumuzu, vizyonumuzu, gönül dünyamızı bulunduğumuz şehre ve ülkemize nasıl faydalı olabilirim noktasında dualarımızla beraber kollarımızı açabildiğimiz kadar açmalıyız. Hem İş Hem Siyaset Arenasında Başarılı Olmuş Biri Olarak; Size Göre Başarının Sırrı, Sihri Nedir? Başarının sırrı hiç şüphesiz ki dürüst olmaktır. Dürüst olup sonrasında gayret etmek lazım. Kader gayrete aşıktır. Kaderin şekillenmesi için gayret etmelisiniz ki başarı elde edilebilsin. Bütün bunların yanında en önemli unsurlardan biri de hiç şüphesizki anne ve babalarının hayır dualarını almaktır. Gençlerimize özellikle bunu tavsiye ediyorum. Sevgiyi merkezlerine koysunlar. Sevginin gittiği yere başarıda, zenginlikte gider. Bütün bu gayretleri ortaya koyduktan sonra Allah'a dua etmek lazım.
Ayın Konuğu
16 Kasım 2017 - 10:30
"Siyasette Başarının Anahtarı Dürüst Olmaktır"
Her başarının arkasında mutlaka güzel bir hikâye vardır. Bazı hikayeler ise insanlara ilham veren niteliktedir. Başarı içinse hiçbir şey imkânsız değildir. Yeterki dürüstlük, azim ve dua olsun… İşte tüm bu değerlerin karşılığını veren bir ismi, Antalya'nın da yakından tanıdığı Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Sözcüsü ve Kepez Belediyesi Meclis Üyesi Bahattin Bayraktar'ı misafir ettik dergimize. Biz sorduk, O tüm samimiyetiyle yanıtladı.
Ayın Konuğu
16 Kasım 2017 - 10:30