Dün Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın düzenlediği toplantıda öğrendik ki;
1- 2016’da çok kötü bir yıl geçiren turizm ve ticaret yapanlar, 2017’de “Türkiye ekonomisinin çok daha iyi gittiği” konusunda hemfikir..
2- Eğer enflasyonu tek rakamlı bir duruma çekersek, ihracat da iç sanayi ve ticaret de çok iyi duruma gelir..
3- Antalya’daki ticaret ve sanayi erbabı, 2017’de çok önemli bir büyüme gösteren Türkiye’de ekonominin, 2018’de daha iyi olacağına inanıyor..
4- Evet, yüzde 12 civarında bir “işsizlik oranı” var, ama “iş beğenmeyenleri” çıkarırsak, bu rakam yarıdan fazla azalacaktır..
Yani;
Üstümüze oynanan oyunlara, çeşitli biçimlerdeki darbe girişimlerine, çok önemli bir savaş vermemize ve birçok siyasi entrikalara rağmen, bu hükümetin aldığı ekonomik ve siyasi kararlar, teşvikler-yardımlar, yasal düzenlemeler bu ülkenin insanına “GENEL OLARAK” güven vermiş/veriyor..
ATSO’nun yaptığı ankette çıkan iki sonuca çok üzüldüm tabii..
1- Paranın çok büyük bir bölümünü –maalesef- yüzde 1 yönetiyor, yani gelir dağılımındaki eşitsizlik rahatsız edici bir boyutta..
2- Antalya’da ticaret ve sanayi erbabının durumunda çok büyük bir değişiklik yok, peki iyi değil, çok kötü de değil.. Bunun da en büyük nedeni, bir “KENT BİLGİ SİSTEMİ”nin olmayışı..
…
KENT BİLGİ SİSTEMİ
İşte bugün, bu KENT BİLGİ SİSTEMİ konusunda ATSO Başkanı Davut Çetin’in söylediklerini paylaşmak istiyorum..
Bu konuyu özellikle “yerel yöneticilerin” dikkatli bir şekilde okumaları şart..
Ama, önce “bu sistem neye yarar” onu anlatayım..
…
Kent Bilgi Sistemi; “bir kentin coğrafi özelliklerinden altyapı sistemlerine, vatandaşların sosyo-ekonomik niteliklerinden ticaret-gelir-gider sistemlerine uzanan geniş bir skala içerisindeki bilgilerin bir veritabanına toplanarak ilişkilendirilmesi ve yönetilmesi amacıyla gerçekleştirilen yeni nesil bir uygulama”dır..
Kent Bilgi Sistemi kullanılarak; “okul, hastane, cami, otel gibi öne çıkan tüm önemli mekânlarına, semt, sokak, cadde gibi mekan belirten alanlarına, bina, parsel, altyapı gibi imar bilgilerine” erişim sağlanabilir..
Konumuz “ticaret” olduğu için biz esnaf, sanatkar, işyeri gibi mekanların dağılımıyla ilgili planlamaya bakacağız..
Örneğin; “50 bin nüfuslu bir mahallenin kaç tane bakkal veya markete, kaç tane ayakkabıcıya, kaç tane terziye-berbere, kaç tane konfeksiyoncuya veya dişçiye, doktora ihtiyacı olur, insanlara hizmet noktasında bu işi yapanlar nerelerde olmalıdır” gibi tespitler ve planlamalar yapılır..
Bunlar belirlendikten sonra, o mahallede tespit edilen sayının üstünde ticaret erbabına yer ve çalışma izni verilmez..
Boşalanın yerine yenisi gelir..
Talep olursa, kentin başka mahallelerindeki ihtiyaca göre dağılım yapılır..
İşte bu yapılırsa, kent içindeki ticaret herkesi memnun eder..
Şu anda olduğu gibi, bir caddede 100 metrelik bir mesafe içinde 2 yerine 10 tane konfeksiyoncu veya bir başka ticaret erbabı olursa, hiçbiri YETERİNCE kazanamaz..
…
ODA’LAR ÇALIŞMIYOR
Başkan Çetin’e, “neden böyle bir sistem hayata geçirilmiyor” diye sordum..
İşte söyledikleri:
“Aslında biz ticaret ve sanayi kesimi için böyle bir çalışma yaptık..
Ama bu, sistemin hayata geçirilmesi için yeterli değil..
Bütün meslek odaları, kendi meslekleriyle ilgili faaliyette olan-olmayan işyerleri bilgisini araştırmalı/toplamalı..
Bu veriler bir merkezde toplanmalı..
Maalesef şu anda ATSO ve AESOB dışındaki meslek odaları böyle bir çalışma yapmıyor..
Onlar yapmayınca, bizim yaptıklarımızla da sistem hayata geçirilemiyor..
Bunu koordine edecek ve KENT BİLGİ SİSTEMİ’ni hayata geçirecek kişiler de yerel yöneticilerdir..
Çünkü, sistemin içinde sadece ticaret değil, imar-altyapı-toplu ulaşım gibi kentle ilgili bütün bilgiler yer alacak..
Ayrıca çalışma ruhsatlarını da yine yerel yöneticiler verecek..
Umarım, en kısa sürede böyle bir çalışma yapılır da, Antalya’mız sisteme sahip olur..”
…
VE “İŞSİZLİK” GERÇEĞİ
Dünkü basın toplantısında, insanları yakından ilgilendiren istihdam ve işsizlik gibi, kent ve turizm gibi birçok konu konuşuldu, bir de anket sunuldu..
Bugün Kent Bilgi Sistemi’ni aktardım..
Yarın da “istihdam ve işsizlik”le ilgili mevcut durumu ve gerçeği aktarmaya çalışacağım..
Bu aktardıklarımın neresinde olmanız gerektiğine siz karar vereceksiniz artık..