Şu söylediklerimi dikkatle izleyin lütfen..
Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü, TS EN ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi 2015 versiyonuna geçmeye hak kazanan Akdeniz bölgesindeki ilk kurum oldu..
ASAT, aynı zamanda TS EN ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi 2015 versiyonuna geçmeye hak kazanan Türkiye’deki ilk kamu kurumu unvanını elde etti..
Peki, CHP’lilerden ve CHP’nin arka bahçesi olan STK’lardan veya kendini “çevreci” sayanlardan bunu takdir eden bir tek kişi gördünüz mü?
Göremezsiniz..
Çünkü, hepsi de “Antalya’ya yapılan güzel hizmetleri” takdir etmek yerine “yaptırmamayı, kötülemeyi yeğleyen bir görüşün prangalı mahkumlarıdır” maalesef..
…
HALK UMURLARINDA DEĞİL
Biliyorsunuz..
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, bu görüşü şöyle itiraf etti:
“Bu hükümet dünyanın en doğru işini bile yapsa, bizim bu hükümeti alkışlayacak halimiz yok.. Milletin bize verdiği görev bu kardeşim..”
Alkışlayacak halleri yok, ama “istemezük” hallerinde oldukça istikrarlılılar..
Millet rahat edecekmiş, işsize iş imkanı yaratılıyormuş, yaşadıkları kentin kalitesi artıyormuş, kurumlar hizmette standartlara sahip bir hale geliyormuş, hiçbiri umurlarında değil..
Zaten “HALK” da umurlarında değil..
Bu nedenle de “halka hizmet için” parmaklarını bile oynatmak yerine, ya yapılan işi kötülüyorlar, ya da yapılmasını engellemek/yavaşlatmak için her yola başvuruyorlar..
İlginçtir..
Bunlara rağmen hala “iktidar” olacaklarına inanıyorlar..
İktidar olunca, kendilerine muhalif gazeteleri kapatıp, gazetecileri içeri tıkacaklarını söylüyorlar..
Liderleri, iktidar olunca Ege’deki 12 adaları hemen Türk toprağı bile yapacaklarını haykırıyor..
“Çekemezliklerini” örtebilmek için de, “yapmasalardı, biz onlara yapın mı dedik” gibi absürd laflar ediyorlar..
…
ÖZKAN MERAKIMI GİDERDİ
Şunu merak ediyordum:
Tamam, CHP iktidar olacak da, “halkın rağbet etmediği bir siyasi parti” nasıl iktidar olacak?
Sağolsun yine CHP’li bir vekil, bu merakımı giderdi..
CHP İzmir milletvekili Tuncay Özkan, Halk TV’de küresel çetelerin Türkiye üzerindeki kirli oyunlarını böbürlenerek anlattı..
Ve dedi ki:
"Trump kazanıyor.. Suudi Arabistan'da değişimler başladı.. İran da bu değişimden nasibini alacak.. Türkiye de bu değişimden nasibini alacak.. Ne olacak? Erdoğan ve siyasal kadrosu gidecek..”
Bu itiraf da gösteriyor ki; “CHP'nin sandıkla iktidara gelme umudu yok, bu nedenle bütün umutları yurt dışındaki güç odakları..”
Hiçbir TC vatandaşı bunu gözardı etmesin..
…
BİR “ÖNERİ” GETİRİN BARİ
Dönelim yeniden Antalya’ya..
Daha birkaç gün önce “çevreci bir dernek” Boğaçayı ve Kruvaziyer limanla ilgili yazımı paylaşarak beni hedef göstermişti, hatırlayın..
Yazılanları tekrar etmeyeceğim..
Ama, şunu herkesin bilmesinde fayda var..
“Çevreci” demek, “çevre olduğu gibi kalsın diyen kişi” demek değildir..
“Çevre kirliliği sorunlarıyla uğraşan kimse veya topluluk” demektir..
Eğer yapılan bir iş “çevre kirliliği gibi sorunlar” yaratmıyorsa, insanlara maddi ve manevi fayda sağlıyorsa (ki Boğaçayı da Kruvaziyer limanlar da böyle yerlerdir), o zaman “yaptırmamak” yerine, daha iyi/daha rasylonel nasıl yapılır diye öneri getirmek, daha “çevreci bir hareket” tarzı olmaz mı?
Elbette olur..
Ama, kafa “Bu hükümet dünyanın en doğru işini bile yapsa, bizim bu hükümeti alkışlayacak halimiz yok” olunca..
Haliyle bu hükümetin üyelerinden biri olan Menderes Türel’in yaptıklarını da alkışlamak yerine kötüleyerek “görevlerini” yerine getiriyorlar..
…
GÖLGE ETMEYİN YETER
Bana yazdığı yazıda o çevreci(!) hamfendi, “biz iyi olan bir şeyi alkışlarız” diyordu..
Güzel..
Madem kendini “çevreci” sayıyorsun, öyleyse “Çevre Yönetim Sistemi 2015 versiyonuna geçmeye hak kazanan Türkiye’deki ilk kamu kurumu ASAT”ı niye kutlamıyorsun/alkışlamıyorsun?
CHP’li Akaydın döneminde bu kent gerileme devri yaşarken ve dünya kadar ağaç/yeşil katliamı yapılırken gıkın çıkmamıştı..
Şimdi bu kente gayet iyi işler yapılıyor, çılgın projeler üretilip hayata geçiriliyor ve siz kendini “çevreci” sayanlar çıkıp “istemezük” derneği kuruyorsunuz..
Ne diyeyim, Allah sizin layığınızı versin..
Bu kente, bu ülkeye bir faydanız yok, bari zarar vermeyin..