Doğumhanede ınga sesleri eşliğinde başlayan yarış, ilk yürüyen, ilk konuşan bebekten çocukluğumuzda okumayı ilk söken öğrenciye dek genetiğimize kodlanan bir koşturmaca halindeki hayatımız aslında. Ne yani hayatımız bir yarıştan mı ibaret? Vallahi de billahi de öyle… İnkâr edenlerin burnu uzayacak…Ta ilkokulda ebeveynlerinizin elmayı ilk boyayan çocuk olduğunuzdaki sevinçleri kulağınıza gelmiyor mu? Hiç Ayşe’nin kızı takdir almış sen teşekkür getirmişsin diyen sesler duymadınız mı? Peki ya hafta sonları ailenizin mutlaka ve mutlaka okul arkadaşlarınızın aileleriyle sıkı fıkı olma isteğini hatırlamıyor musunuz? Yüzme kursuna yazıldığınız tüm yaz boyunca komşunun oğlundan daha iyi kulaç atmak için kaslarınızın sızladığı uykusuz gecelere ne olacak? Bütün bunlar olurken kalbinizden geçirdiklerinizi bir çantaya atıp önümüzdeki yaza sakladığınızı da mı unuttunuz?
Hipodromda son sürat koşuyorsunuz semer ise zamanın zamanının elinde. Frene basma vakti ne zaman gelecek? Zamanın zamanı sizi ele geçirmiş. Haydi, geçmiş olsun. Zamanın zamanı acımasız, ortaokul bitti bitecek hop kolej mi Anadolu lisesi mi yoksa mecburi istikamet düz veya mesleki lise mi? Rota bir navigasyon tarafından sizin için oluşturuldu. Lütfen yanlış yöne gitmeyiniz. Çıkmaz sokağa girmeyiniz! Beklentiler lisesini tam teşekküllü bitirdiniz. Koskoca üç yıla bir platonik aşk, bir popüler spor ve ebeveynler fan kulübünün ıslak imzalı bol tükürüklü pardon öpücüklü hobi dedik takdir belgesini de kaptınız. Tam değmeyin keyfime diyecekken hop kâbuslu günlere yeniden merhaba.
Zamanın sputkini ya da bir diğer adıyla yol arkadaşı yeni yarışın zilini çalmış bile. İşler ne zaman tıkırında olacak heyhat! Cevap usul usul sabırla işlendi oysa zihninize… Düşüne düşüne, kendi kendinize bile inandırdınız artık. İstediğim ve büyüklerimin benden beklediği üniversiteyi kazanmalıyım. Sosyal medyada büyük yankı yapmalı… Yemeden, içmeden ergenliğin tadına varmadan hop gençlik yıllarına apar topar taşındınız. Bu gençlik öyle böyle değil tam da gönlünüze göre olacak ne zaman? Ne zaman? Hayallerdeki yüksekokulu kazandığınız zaman. Haydi, bir bol gürültülü tükürüklü sevgi seli daha… Yaver giden şansınızla şimdi üniversiteli oldunuz. Az gittiniz uz gittiniz diplomayı da hızlıca kaptınız. Hurra şimdi yeni yarışa… Dolgun maaşlı, güzel konumlu bir zahmet selfie çekerken arka fonu ilgi çekecek bir ofis arayışınız başladı. Yakanın rengi açığa doğru gittikçe mutluluk hormonunun daha fazla çalışacağına inandırdınız ve yahut inandırıldınız ne de olsa. Kolunuza da karizmatik bir o kadar becerikli en az sizin kadar yakası açık beyaza çalan bir yol arkadaşı aradınız. Yollar sarp kayalar çetin de olsa sonunda önce ailenizi sonra kendinizi yakıştırdınız bir talihliye. Kuş ona kondu ne de olsa… Her yarışı büyük bir coşkuyla ve tam zamanında tamamladınız sonuçta. Ve sona yaklaşıldı yıllar yollar geçti bir baktınız yarın bitti. Yarışlar sona erdi. Geride kalan ise büyük bir yabancı. Aynada tanıyamadığınız kadar. Bu kim diye sordunuz etrafınıza yanıt veren olmadı. Tanıyamadıkları kimse sizin için ise hiç kimse…
Zamanın zamanını alkışlamalı. Ele geçirdi mi bir ruhu sonuna kadar zehirliyor kerata! Sputniklerin baskısına rağmen öz benliğine zulüm etmeyenler ise zamanının patronu oluyor. Şimdi karar sizin esir mi patron mu olmak istiyorsunuz?