Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, 2017 yılını değerlendirdi ve 2018 yılından beklentileri masaya yatırdı. Değerlendirmede birçok konu ön plana çıktı. Toplantının başlıkları arasında ekonomide ki teşvikler, 2016 krizi, 2017 yılında iyileşme, 2018 yılında turizmde beklentiler yer aldı. Çetin, ekonomideki olumsuzlukları ise işsizlik, finansman, tasarruf azlığı, cari açık ve döviz ihtiyacıyla ihracatın katma değeri ve teknolojik içeriklerinin halen çok düşük olması olarak sıraladı. Öte yandan 2017 yılına ilişkin düzenlenen anketle Antalya ticaretinin detaylı olarak fotoğrafı çekildi. Şirketlerin sermaye konusunda yetersiz kaldığına da dikkat çeken Başkan Davut Çetin borsaya girilmesi konusunda önerilerde bulundu, Türkiye’nin ise dünyada yüzde 7 oranla en çok büyümeyi gerçekleştiren ülke olduğunu söyledi. 2018 yılını ise ‘Antalya 4.0’ olarak ilan ettiklerini dile getirdi. Antalya'nın tarımı 4.0'ı, sanayisi 4.0'ı, turizmi 4.0'ı için çalışacaklarını belirtti. ATSO, Antalya ticaretinin 2017 yılıyla alakalı bir değerlendirme toplantısı gerçekleştirdi. 2017 yılını değerlendiren Çetin, kent merkezinin nüfusunun yoğun olduğu Muratpaşa, Kepez, Konyaaltı ilçelerinde perakende ticaret sektöründeki bin 38 işyerinde geniş kapsamlı bir anket yaptıklarını ifade etti. Antalya'nın tarımdan, turizme, ihracattan ithalata 2016 yılı ile 2017 yılı rakamlarının kıyaslandığı ankette çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Anket verilerini yorumlayan Davut Çetin, esnafın 2018'den ümitli olduğunu ancak turisti şehir merkezine çekilemediğini savunarak “Bir Amerikan Gemisi geliyor, 4 bin tane asker iniyor, şehirde o gün alışveriş 4-5 misli artıyor. Oradan hesap yaptım, 4 bin turist girse, 4 ayda 480 bin olur. Demek ki şehir merkezine 480 bin turist girmiyor. Bu benim kendi hesabım. Eğer 480 bin turist girse, o 4 bin askerin etkisini alırdık şehir merkezinde” diye konuştu. “Otomobil üretimi, satışı ve ihracatı son üç yılda yükseldi“Çetin konuşmasına şöyle devam etti:“Geçen yıl 28 milyon beyaz eşya üretildi, 20 milyonu ihraç edildi, 8.5 milyonu iç piyasada satıldı, ayrıca 1 milyon ithal beyaz eşya satışı oldu. İhracatta Avrupa pazarı itici güç oldu, ihracatımız 142 milyardan, 156,8 milyar dolara çıktı, otomotiv, kimya ve çelik ihracatı yukarı çekti. Reel kesim güven endeksi de son aylarda iyileşmiştir. Bu endeks hem firma yöneticilerinin hem de tüketicilerin beklentilerini ölçmektedir. Terör, siyasi gerginlik, kur artışı bu güveni azaltıyor, son aylarda Kasım ve Aralık’ta düşüş olmuştu, Ocak’ta tekrar toparlanma var. 2016 yılında yaşanan olağanüstü durumlar nedeniyle ekonomide tıkanma yaşanınca Kasım ayında kredi teşvikleri başladı. O dönemde toplam krediler 1.7 trilyonun altındaydı, bir yılda yaklaşık 400 milyar TL artış oldu. Bu artışın önemli kısmı reel sektör kredileri oldu ve KOBİ’ler de bu kredilerden yararlandı.”Tahsilat sorunu 2017’de azaldıEkonomide tahsilat sorununun da azaldığına dikkat çeken Başkan Çetin, ‘ Böylece 2016’daki tahsilat sorunu da 2017’de azaldı. Protestolu senetler 2017’de aynı kaldı, artmadı. Karşılıksız çek sayısı ve oranı da %2.2’ye düştü. Bunlar ekonomideki olumlu gelişmeler, elbette olumsuz durumlar da bulunuyor. Cari açık sorunu ve döviz ihtiyacı sorunu devam ediyor. Bu yıl ihracatımız 157, ithalatımız 233 yani dış ticaret açığımız 76 milyar dolar. Turizm gibi hizmet ihracatı geliriyle cari açık 40 milyar gibi yüksek bir düzeyde. 60 milyar dolar kadar da dış kredi ödemesi oluyor. Yani bu yıl dış dünyaya 100 milyar dolar borçlandık. Bu yıl borsaya 3 milyar dolar, tahvile 23 milyar dolar döviz geldi, 7 milyar şirket yatırımı geldi, gerisi ise kredi yenilemeyle karşılandı.İhracatımızın katma değeri ve teknolojik içeriği halen düşük. İhracatımızın kilosu 2017 yılı TİM verilerine göre1.28 dolar düzeyinde’ dedi.Akıllı telefonların kilosunu 2 bin dolardan ithal ediyoruzHangi ürünü üretirsek dünya pazarında talebi olur satabiliriz? Hangi ürünün kg. fiyatı daha çok döviz getirir? gibi konulara da ilgi duyulması gerektiğini belirten Başkan Çetin, “Ekonomide bir başka olumsuz durum, enflasyonun yüksekliği, dünyada çift haneli enflasyon olan az ülke var. Kırmızı çizgi UFE, mavi Tüfe, son aylarda biraz düşüş var, yine de bu yıl enflasyon çift hane civarında olacak görünüyor. Bir başka sorun işsizlik sorunudur. Işsizlik oranı geçen yıla göre 2 puan kadar düştü, fakat halen yüksek, tarım dışı işsizlik %12 düzeyinde, genç işsizliği %20’ye yakın, bu oran üniversite mezunu gençlerde 24’e çıkıyor. Bir başka sorun ekonomide finansman sorunudur. Toplum olarak fazla tasarruf yapmıyoruz.Yine de hanelerimiz aşırı borçlu değil. Türkiye’de hanelerin 900 milyar mevduatı var, borçları ise 550 milyar TL.Tabii ki, gelir dağılımına göre değişebiliyor.Kredi borcunu ödeyemeyen her zaman bir milyon civarı vatandaş var” şeklinde konuştu.Davut Çetin, son dönemde dikkat etmemiz gereken bir konu özel sektör borcu dedi ve devam etti:Reel sektörün ise TL ve döviz olarak 600 milyara yakın mevduatı, buna karşılık 2 trilyon lirayı aşan TL ve döviz kredisi borcu var. Buna çek borcu dahil değil. Kuşkusuz özel sektörün malı ve fiziki sermayesi de var. Yine de şirketlerimizin öz sermayesi yetersiz kalmaya başladı. Türkiye, mali kaynak veya sermaye sorunu yaşıyor, çünkü paramızı döviz mevduatı veya kısa vadeli hesaplarda tutuyoruz. Borsaya girmiyoruz. Parası olan ev ve arsaya yatırıyor. Tasarruf parası yatırıma gitmiyor. Kredi/mevduat oranımız %125’e geldi, Bankaların kaynağı azalıyor. Kaynak yaratmadan yatırım, büyüme ve üretim artışı olmaz. Altyapı yatırımları yapıyoruz, fakat sanayi yatırımlarının artması daha önemli. İşte bu nedenlerle sürekli olarak yapısal reform diyoruz. Yapısal reform ise eğitim sistemidir, hukuk sistemidir, uzlaşma ortamıdır, STK’lara önem verilmesidir, basının güçlü, özgür ve tarafsız olmasıdır. Gelir dağılımının iyileşmesidir. Universite ve kamu kurumlarının daha verimli çalışmasıdır. Vergi sisteminin adil olması, kayıtdışı ekonominin azalmasıdır. Tarımda kooperatiflerin güçlendirilmesidir."2016 krizi 2001 yılından daha derindi”Konuşmasının başında turizm konusunu ele alan Çetin, 2016 yılındaki krizin, Antalya için 2001 ve 2009 yıllarındaki krizden daha derin olduğuna dikkati çekti. Tarımsal ihracat ve turizmde yaşanan sorunların doğrudan kent ekonomisini etkilediğine işaret eden Çetin, "Yabancı turist sayısında 10 yıl geriye, 2006 yılına geri döndük. Birçok otel sezonda bile kapalı kaldı. 2017 yılı ise Antalya'nın Türkiye ekonomisine nazaran daha iyi performans gösterdiği bir dönem oldu. Nitekim odamızın her ay yayınladığı verilere baktığımızda 2017 yılındaki iyileşme açıkça görülüyor. Ancak bu verilerde de baz etkisinin olduğunu gözden kaçırmamak gerekiyor" dedi."2018'de 2014'ün gelir düzeyine yaklaşacağımızı düşünüyorum"2017 yılında beklenenin üstünde bir çıkış yaşandığını ifade eden Çetin, çıkışta uçak teşvikleri, kur artışı ve fiyat indirimlerin etkili olduğunu söyledi. 'Türkiye turizmindeki 7 milyon artışın yarısını Antalya sağladı' diyen Çetin, "Elbette ki 2014, 2015 gelir düzeyine geri dönemedik. Şu tablo Türkiye turizm geliri kaybını göstermektedir. Turist sayısı 36 milyondan 25 düşüp, 32 milyona çıktı. Turizm geliri ise 2014'te 29 milyar dolardı, 18'e düştü, bu yıl 22 milyar doları geçecek. 2018'de 2014'ün gelir düzeyine yaklaşacağımızı düşünüyorum" şeklinde konuştu.“10 yılı geçen işletmeler yüzde 36’da”Yapılan anketle ilgili değerlendirmelerde bulunan Çetin, anketi yaparken Antalya'daki ticaretin resmini ortaya koyacak dağılımı yapmaya gayret gösterdiklerini söyledi. 2016 yılına oranla değişiklikler olduğunu belirten Çetin, anketle ilgili şu bilgileri paylaştı:"İşyerlerinin yüzde 92'si kira, yüzde 8'i mülk sahibi ve kiracı oranında artış var. İşyerlerinin yüzde 71'i tek işletme, yüzde 11 bayi, diğeri şube. Önceki yıla göre tek işletme azalmış, özellikle bayi oranı artmış. Biraz sonra bir değerlendirme yapacağım, artık geleneksel esnaflığın azaldığı burada da görülmektedir. İşyerlerinin yüzde 76'sında ortaklık yok, yüzde 24'ü ortaklı, burada da ciddi bir değişim var ve bu bizim arzu ettiğimiz yönde bir değişimdir. Artık küçük olsun, benim olsun çağı geride kalmak zorundadır. Çalışan sayılarına baktığımızda kent merkezinde küçük, hatta mikro işletme ağırlığı görüyoruz. Oysa işletmelerin güçlenmesi çalışan sayısı artışından geçmektedir. Sektördeki faaliyet yılı önemli bir veridir. 3 yıldan daha az olan işyerleri sert bir düşüşle yüzde 17 oranına gerilemiş. 2016 yılındaki kriz kent merkezinde yeni şirketlerin girişini yavaşlattı. Bir kentte ticaretin güçlenmesi eski şirketlerin varlığıyla doğru orantılıdır. Şirketler güçlendikçe kalıcı olmaktadır. Eskiden bir yaz açılıp, sonra kapanıp giden işyerleri çok olurdu. Biz 20, 30 yıl güçlenerek devam eden işyerleri görmek isteriz. Bu da biraz ikinci, üçüncü nesillere devretmekle, aile işletmelerinin başarısı ile ilgilidir. Antalya'da 10 yılı geçen eski işyerleri henüz yüzde 36'da. İşyerlerinin yüzde 74'ü tek işkolunda çalışıyor, ancak bu oran yüzde 84'ten düşmüş, bu durum başka dallara yatırım yapanların sayısının arttığını gösteriyor.""Esnaf 2018'den ümitli"Esnafların 2018 yılı beklentileriyle ilgili de görüşlerini aktaran Çetin, "Ankette bizi memnun eden nokta beklentilerdeki iyileşmedir. 2018 sezonuna ümitli bakan işyeri sayısı ciddi oranda artmıştır. Bu da ilginç bir sonuçtur. 2018'de turizmin daha iyi olacağı beklentisi hâkimdir. Buna rağmen artış bekleyenlerin oranının yüzde 50'de kaldığına dikkat edelim.Yine önemli bir konu Türkiye ekonomisine ilişkin beklentidir. Yani makro ekonomik durumda daha iyi olacak diyenlerin oranı yüzde 16'da kalmaktadır. yüzde 45 aynı kalacak demektedir. yüzde 38 kötümserdir. 2018'de büyümenin yavaşlamasını bekliyoruz, görünen genel beklentinin de bu şekilde olduğunu ortaya koymaktadır" dedi."Kaleiçi imitasyona teslim olmuş"Çetin, Antalya'nın turizmde cazibe merkezlerinin başında gelen Kaleiçi ile ilgilide önerilerde bulundu. Kentin estetiğinin ve ticaret vizyonunun değiştirilmesi gerektiğini vurgulayan Başkan Çetin, "Kaleiçi imitasyona teslim olmuş durumda. Dünyanın her yerinde bu tip alışveriş var, ama kentin içinde ne kadar doğru ne kadar yanlış bunları konuşmamız lazım, yeniden gözden geçirmemiz lazım. Her yerdeimitasyon ürünlerle çıkmak çok hoş bir görüntü değil. Kaleiçi'ndeki ürünleri değiştirmek gerekiyor" dedi."Şehir merkezine kaç turist giriyor bilmiyorum"Anket esnafın turizmden yüzde 88 etkilendiği yönünde çıkan sonucu, olumlu hale çevirebilmek adına süreklilik gerektiren bir projenin mümkün olup olmayacağına ilişkin ise Çetin, "Bu durumdan ben de çok rahatsızım. Turist şehir merkezine girmiyor. Roma şuanda pankart açtı şehir merkezine turist istemiyor, Venedik, Barcelona turist istemiyor. O hale getirmişler şehri düşünün. Maalesef Antalya'da inanın ben şehir merkezine kaç turist geldiğini bilmiyorum. Şehir merkezine 1 milyon mu giriyor 500 bin mi giriyor. Ben ticaret ve sanayi odası başkanı olarak kaç turist girdiğini bilmiyorum. Böyle bir verimiz yok, olması lazım mı? Kesinlikle ihtiyaç var. Bir Amerikan Gemisi geliyor, 4 bin tane asker iniyor, şehirde o gün alışveriş 4-5 misli artıyor. Oradan hesap yaptım, 4 bin turist girse, 4 ayda 480 bin olur. Demek ki şehir merkezine 480 bin turist girmiyor. Bu benim kendi hesabım. Eğer 480 bin turist girse, o 4 bin askerin etkisini alırdık şehir merkezinde" diye konuştu. URGE, Dijital Hafıza ve Mentörlük2018’de ilk defa hizmet sektöründe URGE projelerine başlayacağını da duyuran Davut Çetin, ‘Sağlık kümesi çalışması başlatıldı. Sağlık turizmi, Antalya’ya kış aylarında büyük katkı yapabilir. Sağlıkta ve üçüncü yaş turizminde Bakanlıklar, acentalar, konaklama sektörü ve hastaneler olarak özel paketler hazırlayabiliriz, Bakanlık desteğiyle özel promosyonlar yapılabilir. Çok önemli bir başka konu, Bilişim sektöründe URGE’dir. Antalya’da yazılım alanında, bilişim alanında dünya çapında firmalarımız var, potansiyel belirleme çalışması başladı, eğer küme oluşursa Antalya için güzel bir yenilik olacaktır. Bu yıl yeni bir projemiz yeni ATSO üyelerine mentörlük projesidir. Sektörde tecrübeli üyelerimiz yeni üyelere mentörlük yapacak. Hem üyelerimizden, gerekirse uzmanlardan bir mentör havuzu oluşturacağız. Tecrübe paylaşımı ve yol gösterme, sektörde verimi ve kaliteyi yükseltecektir, Bir başka proje Antalya’nın dijital hafızasının kurulmasıdır. Antalyalıyız, Antalya’da yaşıyoruz, ama çoğumuz, kentimizdeki tarihin farkında değiliz. Dijital hafıza hem Antalyalılara Antalya’yı tanıtacak hem de turizme katkı sağlayacak bir projedir. Bunları önümüzdeki günlerde somut olarak göreceksiniz’ dedi. Antalya 4.0 YılıATSO olarak her çalışma yılına bir isim verdiklerini, o konuda bir farkındalık çalışması yaptıklarını anımsatan Çetin, geçen yılın temasının inovasyon olduğunu, bu yıl ise "Antalya 4.0" temasını seçtiklerini bildirdi. Davut Çetin, "ATSO olarak 2018 yılını 'Antalya 4.0' ilan ettik. Antalya’da da Büyükşehir Belediyemiz akıllı trafik, akıllı sağlık gibi projeler başlatmıştır. Fakat endüstri 4.0 çağı çok hızlı ilerlemektedir. Akıllı ve entegre otomasyon bütün sektörleri ilgilendiren bir konudur. El emeğinin geçerli olduğu bir alanda bile yapay zeka çığır açacaktır. Avrupa birliğinin smart city 4.0 konusunda desteklediği bir proje bulunmaktadır. Bizim de bu konuda ilerlememiz gereklidir. Aksi halde turizm ve tarımda bugünkü avantajımızı gelecekte kaybedebiliriz ” dedi.Endüstri 4.0'ın sadece sanayi sektörünü ilgilendiren bir konu olmadığını ifade eden Çetin, sanayi 4.0'ın yanı sıra tarım 4.0, ticaret 4.0, turizm 4.0, kent 4.0 konularını da içeren bir "Antalya 4.0" çalışmasına başlayacaklarını kaydetti. Çetin, 29 Mart'ta ekonomide büyüme verilerinin açıklanacağını, yüzde 7'yiaşan bir oranla Türkiye'nin dünyada en yüksek büyümeyi gerçekleştiren ülkelerden biri olacağını söyledi.
Ayın Konuğu
20 Şubat 2018 - 22:10
DAVUT ÇETİN: 2018 YILINI 'ANTALYA 4.0' YILI İLAN ETTİK
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, “2017 inovasyon yılıydı. 2018 yılını ise Antalya 4.0 ilan ettik” dedi.
Ayın Konuğu
20 Şubat 2018 - 22:10